İkincilik başarı sayılmaz

Fenerbahçe Grundig’in İtalyan çalıştırıcısı Marcello Abbondanza, “Bu oyuncularla yola 3 yıl önce çıktık. En büyüğü hariç, her kupayı kazandık. Bu, bizim son hedefimiz. VakıfBank ile sonucu belirsiz bir yarı final maçı oynayacağız” dedi.

KADIN voleybolunun zirvesi, CEV DenizBank Şampiyonlar Ligi’nde Dörtlü Final, Pomi Casalmaggiore’nin ev sahipliğinde, 9-10 Nisan’da Montichiari’de düzenlenecek. İtalya’daki organizasyon öncesi; bir İtalyan’ın çalıştırdığı VakıfBank ile yarı finalde karşılaşacak Fenerbahçe Grundig’in İtalyan antrenörü Marcello Abbondanza ve takımın İtalyan yıldızı Lucia Bosetti ile konuştuk.

MARCELLO ABBONDANZA:

Dörtlü Final’deki diğer takımlarla Fenerbahçe’yi kıyaslamanızı istesem?

Her takımın farklı bir felsefesi ve oyun anlayışı var. Son 3 yılda VakıfBank ile harika maçlar oynadık. Dinamo Kazan 2 yıl önce Avrupa Şampiyonu oldu. Bence şampiyonu, en iyi ritmi yakalayan belirleyecek. Takımların oyun felsefeleri değişik ama seviye anlamında farklı değiller. Teknik ve taktik anlamda VakıfBank çok hızlı oynuyor. Dinamo Kazan tipik bir Rus takımı stilinde. Biz karışık oynuyoruz. Ev sahibi İtalyan takımı Pomi’nin iyi bir koçu var. İyi bir takım ama play-off oynamadıkları için ritim kaybettiklerini düşünüyorum. Bu ritmi kaybettikleri için çok yüksek seviyede bir maça adapte olmaları zor. Diğer üç takım, play-off’larda çok zorlu maçlar oynadılar.

Yarı finalde VakıfBank ile karşılaşmanız sizin için avantaj mı?

VakıfBank yıllarca Türk voleybolunu domine etti. Yenilmemezlik rekorları kırdılar. Ben göreve geldikten sonraki sezonda onları 3 kez yendik. Toplamda 6-7 kez mağlup ettik. Ama bence sonucu açık bir maç oynayacağız. Belki VakıfBank’tan bir adım önde gibi görünüyoruz ama şartlar yüzde 50-50 başlayacak.

Yarı final için seçme şansınız olsaydı VakıfBank’ı tercih eder miydiniz?

Evet. Çünkü Dörtlü Final’de zaten iki maçı da kazanmanız gerekiyor. Yarı finalde kiminle oynadığınızın bir önemi yok.

VakıfBank’ın antrenörü Giovanni Guidetti ile aranız nasıl?

Sık sık görüşüyoruz. İtalya’da da görüşürdük. Neredeyse 20 yıl önce birbirimize rakiptik. Aramız iyi. Arkadaşız. Bazen birlikte yemek yiyoruz.

VakıfBank’ı yenmek için ne yapmanız gerekiyor?

Özel bir taktiğimiz olmayacak. Kendi voleybolumuzu oynayacağız. Biz çok güçlü bir takımız. Birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Bence onların da Harmotto, Eda gibi problemleri var! Sahada aklının kullanan, kendini güçlü kılan, maçı kazanır.

Bu tip maçlarda teknik mi, mental detaylar mı belirleyici oluyor?

Mental. Çünkü iki takım da birbirini çok iyi tanıyor. Önce mental olarak ayakta kalmak gerekiyor. Taktik ve teknik sonra geliyor.

Kadın sporlarında maç içinde istikrarsızlık, iniş-çıkışlar olabiliyor?

Evet ama biz de VakıfBank da bugüne kadar sadece iki maç kaybettik. Bu, iki takım için de çok önemli bir ayrıntı. Zaman zaman setlerde iniş-çıkışlar oluyor ama maçlarda istikrar yakaladığımızı söyleyebilirim.

Şampiyon değil, ikinci veya üçüncü olursanız; kendinizi başarılı sayar mısınız?

Hayır! Bu kupayı kazanmak istiyorum. Bu benim üçüncü Dörtlü Final’im. Evet; Dörtlü Final’de olmak da büyük başarıdır ama artık kazanma zamanı. Bence bu takım, bu oyuncu grubu ve teknik ekip bunu hak ediyor. Bu takım gücünü tek bir sporcudan değil, tüm oyunculardan alıyor. Biz bu oyuncu grubuyla yola 3 yıl önce çıktık. Bu hariç, her kupayı kazandık. Bu kupa bizim son hedefimiz. Bu yüzden bizim için çok önemli.

Bir İtalyan olarak, İtalya’daki Dörtlü Final’de favori olmak sizin için ne ifade ediyor?

İtalya’ya geri dönmek benim için çok duygusal olacak. Özellikle de Montichiari’ye (Brescia). Çünkü kariyerim 15 yıl önce Brescia’da başlamıştı. İkinci ligdeydik. Çok güzel hatıralarım var. Kalbimin bir köşesi hala orada ve benim için çok özel olacak.

Terör saldırıları sizi nasıl etkiledi?

Çok fazla düşünmemeye çalışıyorum. Bu sadece Türkiye’nin sorunu değil. Küresel bir problem. Ama beni ve takımımı fazla etkilemiyor.

LUCİA BOSETTİ:

Dörtlü Final İtalya’da ve 3 takımda İtalyanlar var!

Dörtlü Final İtalya’da olacağı için gerçekten heyecanlıyım. Nerede yapılacağı açıklandığı gün çok sevindim ve kendi kendime “Orada olmak istiyorum” dedim. İtalyanlar’ın düzenlediği organizasyonlar güzel olur. Ben de sezonun en önemli organizasyonu ülkemde olacağı için mutluyum.

VakıfBank maçı için düşüncelerin?

İki büyük takım oynayacak. Bence gerçekten saha içinde neyin nasıl olacağını kestirmek güç. Maç içinde belli olacak. Bizim ve onların nasıl oynadığını biliyoruz. Uzun bir savaş olacak! Farkı, sahada mental olarak ayakta kalan takım belirleyecek?

Bugün bir seçme şansın olsaydı, hangi takımı yarı finalde rakip olarak görmek isterdin?

Bence en güçlü iki takım Fenerbahçe ve VakıfBank finalde olmalıydı. Güzel bir derbi olurdu. Yarı finali ise Dinamo Kazan ile oynayabilirdik. Ama maalesef statü böyle.

Takımın şu andaki havası nasıl? Şampiyon olacak mısınız?

Eminim ki bütün Türkler “Şampiyonuz” diyecektir. Ama ben bir İtalyan’ım ve “Umarım oluruz” diyeceğim!

Fenerbahçe için hedef tüm kupalarda şampiyonluk. Hepsini kazanacak güçte olduğunuzu düşünüyor musun?

Ekim ayında ilk kupamızı kazandık. Sırada Dörtlü Final var. Sonra da lig şampiyonluğu. Bizim için “Türkiye’nin en güçlü takımı” diyebilirler ama VakıfBank gibi, Eczacı gibi rakiplerimiz var. Her maç çok önemli. Her şey sahada belli olacak. Ama ben başarabileceğimizi düşünüyorum.

Ankara ve İstanbul’un ardından Brüksel’de terörist saldırılar oldu. Neler hissediyorsun?

İstanbul’da olduğum için yurtdışından pek çok kişi bana bu soruyu soruyor. Ama bence tehlike her yerde var. Herhangi bir büyük şehirde herhangi bir zamanda saldırı olabilir. Fazla korkmuyorum. İstanbul’da kendimi güvende hissediyorum. Sadece havalimanlarında biraz çekiniyorum.

İstanbul’da boş zamanlarında neler yapıyorsun?

Akşam yemekleri ve alışveriş için dışarı çıkıyorum. Her kadın gibi alışverişi seviyorum. İtalyan yemeklerini tercih ediyorum. Türk usulü biftek yemeyi de seviyorum. Kitap okurum, DVD izlerim.

Takımda en iyi arkadaşın kim?

İsim veremem. Herkes ile aram iyi. Bazen tek, bazen birlikte geziyoruz. Birbirine çok yakın oyuncular var takımda.

90’larda ve 2000’lerde İtalyanlar, Ruslar’la birlikte voleybolu domine ederken, şimdi bayrağı Türk kulüpleri aldı. İtalyan voleybolunda neler oldu?

Öncelikle para bitti! Pek çok oyuncu yurtdışına gitmeye başladı. Ama hala ligin kalitesinin çok iyi olduğunu ve altyapıdan çok iyi oyuncular yetiştiğini düşünüyorum. Tabi ki herkesi yenecek güçte büyük bir takımımız yok. Türkiye’de 3 hatta 4 çok iyi takım var. Ama bence İtalya’daki ligin seviyesi ile Türkiye’deki ligin seviyesi aynı. İyi altyapı hocaları var ve iyi oyuncular yetiştiriyorlar, bu da milli takımlarımıza yansıyor.

Devrim Demirel – STAR


Haberi Paylaş

Comments are closed.