İstatistik takımlara yön veriyor

Bayan Milli Takımımız Avrupa Ligi finalinde çok önemli maçlar oynayacak ve Grand Prix’e gitmek için vize arayacak.

Bu yaz Milli Takımımızda ilk kez forma giyen oyuncularımız dışında Milli Takım’da ilk kez görev yapan gizli kahramanlarımız da var. İşte perde arkası isimlerden biri de Yunus Öçal… İlk kez Milli formayı giyenlerden… Sahada ter akıtmasa da en az A Bayan Milli Takımımızın oyuncuları kadar yoruluyor. Tuttuğu istatistiklerle takıma yön veren A Bayan Milli Takımı İstatistik Antrenörü Yunus Öçal ile istatistiki bir sohbet gerçekleştirdik. Bilmediklerimizi anlatmasını istedik.

İşte Eczacıbaşı VitrA’nın da istatistik antrenörlüğünü yapan Yunus Öçal ile sohbetimiz…

– İlk kez Milli Takım’da görev alıyorsun. Neler hissediyorsun?
Öncelikle bu benim için çok önemli bir gurur kaynağı. İlk defa Milli Takım’da görev aldım. Oyunculuk yaptığım dönemde Milli formayı giyemedim, ilk kez Milli Takım’da görevli olarak Milli formayı giyiyorum ve bundan dolayı da çok mutluyum.

– Bu görevin sana verilmesi çevrende nasıl karşılandı? Milli Takım’da görev yapman bekleniyor muydu?
Benim için çok büyük bir mutluluk sebebi olan bu ulusal görev, çevremde hiç de farklı bir duruma sebep olmadı, sanırım herkes bu görevin bana verilmesine şaşırmayıp, olağan karşıladı. Bunu sevinmem gereken bir durum olarak algılıyorum, demek ki kulübüm dışında da işimi iyi yaptığımı düşünen çok kişi var… Aksi olmadığında yani şaşkınlık ve hayretle karşılanmadığına seviniyorum da diyebilirim…

– Voleybol oynadığım dönemde Milli olmadım dedin, sporculuk döneminden bahseder misin?
Voleybola 1999’da Galatasaray’da başladım. Voleybol açıkçası aklımda hiç yokken, okul seçmesi ile başladım ve altı sene oynadım. Altı sene sonunda A Takım’a çıkma şansım vardı ama aynı zamanda üniversiteyi kazandığım için okulu tercih ettim. İkisinin bir arada yürümeyeceğini düşündüm. Tabii şimdi daha farklı, okul ve spor bir arada yürütülebiliyor ve sporculara özel burslar sağlanıyor. O dönemlerde, özel burs gibi bir fırsat yaratılamıyordu bu yüzden okulu tercih ettim. Okula başladığım sene de Eczacıbaşı’nda çalışma fırsatı buldum. Bu çok önemli fırsatı iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum. Üç sene boyunca altyapılarda çalıştım ve istatistik tutmaya da yine altyapılarda başladım.

– Yaşın henüz 23, kaç yıldır istatistik antrenörlüğü yapıyorsun?
İstatistik tutmaya 2008’de başladım, bir sene altyapı takımlarının istatistiklerini tuttum, sonraki sene A Takımızın istatistik antrenörüne yardım ettim. Sonrasında da A Takım’la devam ettim.

– İstatistik deyip duruyoruz ama nedir istatistik?       
İstatistik çok genel olarak; sahada sporcuların yaptığı her şeyin özel programlarla, sayısal olarak ifade edilip, bu verilerin bilgisayara atılması diyebiliriz.

– Genç yaşına rağmen önemli antrenörlerle çalıştın değil mi?
Evet şu anda A Bayan Milli Takım antrenörlüğümüzü de yapan Marco Motta ile Eczacıbaşı’ndayken de çalıştım. Guiseppe Cuccarini ve şimdiki antrenörümüz Lorenzo Micelli ile çalışıyorum.

– Gerçekten çok kariyerli antrenörler ile birlikte çalışma fırsatı bulmuşsun. Bu antrenörlerle çalışmak senin hayatına nasıl bir katkı sağladı.
Haklısın, çalıştığım bu antrenörlerin hepsi çok önemli kariyerlere sahip, bu önemli antrenörlerle çalışmak benim için çok büyük bir şans, çok şey öğrendim. Hem istatistik konusunda hem antrenörlük, hem de voleybola farklı bakış açılarıyla bakmayı öğrendim, öğreniyorum. Voleybol vizyonum farklı antrenörlerle her gün gelişiyor diye düşünüyorum.

EN İYİLERLE ÇALIŞMAK, EN İYİ OLMAYI GEREKTİRİR

– Eczacıbaşı gibi yıllarını voleybola vermiş Türkiye’nin en köklü kulüplerinden birinde de çalışıyorsun. Bunun sana kattığı artılar neler?
Her şeyden önce Eczacıbaşı’nda çalışmak çok büyük bir gurur. Bana kattıklarına gelince; sürekli başa oynayan, hedeflerini yüksek tutan bunun için gerek yabancı gerekse yerli antrenör, teknik kadro, tabii ki bir de sporcular, en iyilerle çalışmak durumundasınız. En iyilerle çalışınca, sizin de en iyi olmanız gerekiyor. Bunun için çok fazla çalışmalısınız. İşinizi iyi yapmanız gerekiyor. Bu yüzden çok fazla şey öğreniyor ve daha çok çalışıyorsunuz.

– Çok genç yaşta büyük bir sorumluluk aldığını düşünüyor musun?
Evet çok gencim. 23 yaşında antrenör olmak bir şanstır. Ama şöyle bir baktığımız zaman şu zamandaki iyi antrenörlerin çoğu antrenörlük yaşantısına genç yaşlarda başlamışlar. Örnek aldığım antrenörler var ve örnek aldıklarım da erkenden antrenörlüğe başlamış kişiler. Birlikte çalışma şansı bulduğum tüm Türk ve yabancı her antrenörün iyi yönlerini örnek alıyorum. Erken yaşta bu işe başlamanın faydalı olduğunu düşünüyorum.

– İstatistiğin voleybola neler kattığından bahsedelim mi biraz. İstatistiği neye göre kime göre tutuyorsunuz?
İstatistiğin voleybola çok şey kattığını düşünüyorum ama sonuçta her şeyi yine sahadaki oyuncuların performansı belirliyor. İstatistik farklı farklı değerlendirilebilen bir konu. İstatistik antrenörün isteğine göre tutulur. Her antrenör istatistiğin farklı boyutlarını kullanabilir. Bir istatistik antrenörü bu yüzden istatistik ile ilgili en küçük ayrıntıyı bilmek zorundadır. Mesela bir antrenör bir oyuncunun özelliklerini ister siz o oyuncunun bütün özelliklerini istatistik olarak çıkarmak zorundasınızdır. Bu işin zorluğu da bu; bilgileri verebilmek için bütün ayrıntılara sahip olmanız gerekiyor.

– Çok bilmece gibi oldu. Peki merak ettim mesela bir istatistik antrenörü kaç farklı şekilde istatistik tutabilir?
Öyle çeşit çeşit tutulmuyor tabii ki. İstatistik tutma yöntemi bir tane ama içinden seçip alacağınız detaylar çok fazla. Mesela bir maçta tutulan istatistikte yazılan detay kadar bilgi alınabilir. Bu sebepten ötürü istatistikte detay girmek önemlidir…

– Hedefin neler?
Benim hedeflerimden biri A Takım’da istatistik antrenörlüğü yapmaktı. İki sene önce başladığımda koyduğum hedeflerden biri de Milli Takım’da istatistik antrenörlüğü yapmaktı. Bunu gerçekleştirdiğim için çok mutluyum. Emeği geçen öncelikle kulübüm Eczacıbaşı’na minnettarım, çünkü bana iki sene önce bu şansı vermeselerdi şu anda burada olamayacaktım. Buradan kulübüme sizin aracılığınız ile teşekkür etmek istiyorum.

– Hep istatistik antrenörlüğü mü yapacaksın?
Hedeflerimi tek tek planlıyorum. Bir hedefime ulaştığımda yeni bir hedef koyuyorum kendime. Ancak bu şekilde öğrenmeye açık ve kendimi daha çok geliştirebileceğime inanıyorum. İstatistik antrenörlüğüne devam edeceğim ama hep istatistik antrenörü olarak da hayatımı geçirmeyi planlamıyorum. Antrenörlük yapmak istiyorum.
Önümüzdeki beş yıl içindeki en büyük hedefim; A takım düzeyinde yardımcı antrenörlük. Bu hedefime ulaşmak için, altyapıda antrenör olarak çalışmaya başlayabilirim. Sonuçta hedefi olan ve bu hedefler doğrultusunda yaşayacağım zorluklarda pes etmeyecek biriyim. Kulübüm beni altyapıda da görevlendirirse seve seve çalışırım. Benim için voleybolu sevmek; her statüsünde çalışmak anlamına geliy
or. Belirli bir deneyimden ve yılların da getireceği kariyerle önümüzdeki beş yıl içindeki büyük hedefime ulaşabilirsem kendimi çok mutlu hissedeceğim. Deneyim ve yıllarla birlikte baş antrenörlük gibi yeni hedeflerle, voleybolda iyi bir kariyere sahip olmak istiyorum. Bu arada okulumu da bitirmek istiyorum. Halen İstanbul Üniversitesi Antrenörlük Bölümü öğrencisiyim.

– İlerde bir takımın baş antrenörü olduğunda istatistik biliyor olman sana kolaylık kazandıracak mıdır?
Kesinlikle istatistik bilmek çok büyük bir artı. Tamamen çok büyük bir yardımcı… Buna farklı bakan antrenörler olabilir ve antrenörlere göre değişebilir. Ama ben büyük yararını göreceğimi düşünüyorum.

– İstatistik kullanmaya kaç yılında başladık, bunlarla ilgili bizi bilgilendirebilir misin?
Program Türkiye’ye 1998-99 yılarında geldi. Türk antrenörler yabancı antrenörler sayesinde bu programı öğrendi ve kullanmaya başladı. Tabii Avrupa Liglerinin de bunu gerekli kıldı diyebiliriz. Zaman geçtikçe antrenörlerin istatistikteki taleplerine göre program kendini geliştirdi. Kim ne görmek istiyorsa, hangi detayı istiyorsa talep edildi ve istatistik programı da bu istekler doğrultusunda geliştirildi. Daha da gelişecek gibi gözüküyor. Kulüplerin program yapımcılarından talepleri çok önemli ve programı geliştiren önemli bir etken.

– Avrupa’da istatistiğe çok önem veriyorlar herhalde bunun en büyük kanıtı her sene Şampiyonlar Ligi kura çekimine siz istatistik antrenörlerinin de davet edilmesi. Neler yapıyorsunuz orada anlatabilir misin?
Evet her sene Viyana’da çekilen Şampiyonlar Ligi kura çekimi ile ilgili organizasyon sırasında; bu ligde mücadele edecek kulüplerin istatistikçilerinin görevlendirildiği zorunlu bir kurs düzenleniyor. Bu kursa Şampiyonlar Ligi’ne katılan tüm kulüplerin istatistikçilerinin katılması mecburi ve orada hem yeni sezon içinde tutulacak istatistik hakkında bilgi veriliyor hem de gelecek zamanlarda nasıl bir program uygulanabilir, nelerin yenilendiğinin tanıtımı yapılıyor. Temel konulardan bahsediliyor ve şampiyona sırasında aksaklığın olmaması için gerekli tüm bilgilendirmeler yapılıyor. Bu seneden itibaren online olarak verilmeye başlanacak.

– Avrupa’da, Türkiye’de kullanılan mı, yoksa farklı bir sistem mi kullanılıyor?
Program aynı ama programın verdiklerinden ne kadarını kullanacağınız tamamen antrenörünüzle alakalı ve antrenöre göre değişebilecek bir konu. Yani antrenör bana bu yeter, şu yeter der ve programdan alabileceklerinizin fazlasını istemezse bu istatistikçinin kendisini geliştirmesini engelleyebilir. Ama antrenör ne kadar detaycı, isteği ne kadar çoksa ve sürekli veri isteyen bir antrenörle çalışıyorsanız, daha fazla çalışıp, bu istekleri karşılayabiliyor olabilmek için programı daha çok irdelemeye sizi zorluyor. Bu da programı daha çok öğrenmenize sebep oluyor. Türkiye’de detayı ve çalışmayı seven, programa da yabancı olmayan antrenörlerin istatistikçileri de bu programı çok iyi biliyor. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim, yurt dışında yapılan her şey Türkiye’de de yapılabiliyor.

– Yani anladığımıza göre Lorenzo senin tuttuğun istatistiğe göre oynayacağınız maçın taktiğini belirliyor. Doğru mu?
Lorenzo’nun bir çalışma sistemi var ve istatistikten ne istediğini, neleri beklediğini sezon başında ve ara ara yaptığımız toplantılarda ve birlikte karşılıklı çalışmalarımız nedeniyle çok iyi biliyorum. Bu nedenle her maçtan önce Lorenzo’nun isteklerine göre istatistiği hazırlıyorum. Hazırladığımız istatistiğe göre de maçlardan önce çalışıyoruz. Bu anlamda evet, tuttuğum istatistiğe göre taktik belirleniyor diyebiliriz.

– Son olarak Avrupa Ligi Finali geldi çattı. Neler söyleyeceksin takımla ilgili…
İyi bir ekibe sahibiz. Avrupa Ligi hedeflerimizden yalnızca biri ve başarılı olacağımıza inanıyorum… Voleybol severlerin de Avrupa Ligi final maçlarında, Milli Takımımızı yalnız bırakmayıp, desteklemek için Burhan Felek Voleybol Salonu’nda yerlerini alacaklarına ve gücümüze güç katacaklarına inanıyorum. Tüm voleybol severleri bekliyoruz. 


Haberi Paylaş

Comments are closed.