Turnuva başlangıcında “Ankara’ya yıldız yağacak” diye yazmıştım. Gerçekten de yağdı. Ancak en parlakları meğer bizim yıldızlarmış, önümüze baktığımız için gökyüzünü görememişiz.
90 yıllık cumhuriyet tarihimizde takım sporlarında, ilk kez dünya şampiyonu olduk.
Hem de kızlarımızla.
Çağla, Şeyma, Kübra, Ece, Dilek, Damla, Ceylan, Cemre, Ceyda, Dilara, Buket, Ecem, Melisa, Nursevil, Sabriye, Yeşim, Lila, Aslı, isimlerini şimdiden ezberleyin. Ya da kendinizi hiç yormayın kendinizi. Onlar bize ezberletecekler isimlerini. Henüz 16 yaşındalar boyunlarında bir Avrupa şampiyonluğu, Gençlik Olimpiyatları bronz madalyası birde dünya şampiyonluğu madalyası var. Bize daha çok sevinçler yaşatacaklar. Yalnızca onlar değil, iki yaş büyük ablalarının boyunlarında da gümüş madalya var. Kısaca mutlu olmak istiyorsanız, “Bizi izleyin” diyorlar.
Tek bir istisna ile tüm istatistiklerde ilk sırada yer aldılar. Sadece, “En skorer oyuncu” sıralamasında Türk takımından hiçbir oyuncu yer bulamadı. Çünkü onlar “Gerçek bir Takım”. Onlar Türkiye Voleybol Lisesi öğrencileri. Aynı odayı, aynı sınıfı, aynı yemeği paylaşmayı bilen kızlar. Bu nedenle topu paylaşmak kolay geldi onlara. Grup maçlarında yenildikleri Çin’i istiyorlardı finalde. “Şampiyon olacaksak yenemediğimiz takım kalmamalı” diyorlardı. Ev sahibi olarak kırmızı formayı rakiplerine vermişlerdi ama yüzlerine kırmızı, beyaz allık sürmüşlerdi. Bileklerinde “Pes Etme” yazıyordu. En etkili silahlarını servislerini korkmadan attılar. Blok da devleştiler.
Ve nağmalup Çin’i de 3-0 yendiler. Dünya şampiyonu oldular.
Hepsini alınlarından öpüyorum.
Ve artık çocuklarıma, arkasında “Damla Çakıroğlu” yazan forma almak istiyorum.
EN İYİLER:
Şampiyona sonunda,
Damla Çakıroğlu, en değerli oyuncu ve en iyi servis atan oyuncu,
Dilara Bağcı en iyi libero ve en iyi servis karşılayan oyuncu,
Japon oyuncu Horie Aya en iyi smaçör,
Sırp oyuncu Mina Popoviç en iyi blokçu,
Japon oyuncu Maruta Kaho en iyi pasör,
Brezilya takımından Braga en skorer oyuncu seçildiler.
Kubra Akman ise final maçının altın kızı ödülünü benden aldı.
Hurriyet.com.tr/Ateş Bakan
Comments are closed.