Kulağa kar suyu…

Biraz geç kaldım bu yazıyı yazmakta aslında. Beşiktaş’ın düşmesinin ardından bu yazıyı kaleme alacaktım.

Salonlarımızda seyirci sayısının artışı, hiç kuşkusuz üç büyük kulübün başarısıyla da odaklı. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş, önemli kitleleri peşlerinden sürüklüyor. Bunun aksini iddia eden de yoktur sanırım.
Beşiktaş’ın küme düşmesine, Türk voleybolu adına üzüldüm. Bankaların, belediyelerin ya da diğer kamu takımlarının zorlama taraftarını düşünürsek, Siyah-Beyazlılar tribünlerde gerçek severiyle boy gösteriyordu. Beşiktaş’ı da tutmam bu arada. Kimse yanlış anlamasın.

Bir dönem üç büyük kulüp, salonlardan çekilmekle tehdit etmişti dönemin hükümetini. Spor Bakanı, hatta Başbakan konuya el atmış ve sırf bizim bu üç büyük salonlardan elini ayağını çekmesin diye maddi kaynak yaratılmıştı. Spor etiği açısından kesinlikle doğru bir davranış değildi kulüplerin yaptığı.

Sonra düşündüğümüzde, yani üç büyük kulübün olmadığı bir lig hayal ettiğimizde ortaya çıkan tablo, pek de iç açıcı gözükmedi. O günler geride kaldı. Ardık ciddi kaynakları var bu ekiplerin.

Beşiktaş’ın düşmesine de işte bu nedenle üzüldüm. Hem taraftarları var, hem de yabana atılmayacak maddi kaynakları. Küme düşmeleri, hiç de hoş olmadı. Liglerimizde takım sayısının az olduğunu düşünüyorum ve küme düşmenin bu yıl kaldırılması gerektiğini savunuyorum.

Voleybol Federasyonu’nda böyle bir konunun gündeme dahi gelmediğini biliyorum. Ancak biraz nabız yokladım. Küme düşmenin kaldırılmasının gündemlerinde olmadığını öğrendim. Ama açık da kapı bırakmadılar değil.

Ben kulaklara kar suyunu kaçırayım istedim. Düşüncem destek bulur mu bilmem. Hele hele kurallardan hiç taviz vermeyen Başkan Erol Ünal Karabıyık’ın olduğu bir yerde biraz uçuk da gelebilir küme düşmenin kaldırılması.

Bekleyip göreceğiz…

Murat TARHAN


Haberi Paylaş

Comments are closed.