Milena Rasic kendisini: “Asla vazgeçmeyen, hedefleri olan ve bu hedefler için mücadele etmeyi asla bırakmayan bir çocuktum.” diyerek anlatıyor.
30 yaşındaki Sırp orta oyuncu hayallerine kolayca ulaşmadı ancak çocukluk hayalini yaşadı ve sporda hem kulüp hem de milli takım seviyelerinde inanılmaz başarılara ulaştı.
Genç Milena kendi yolculuğuna 2002 yılında Sumadija Arandjelovac kulübü ile başlarken, 2007 yılında Sırbistan Ligi’nin takımlarından Dinamo Pancevo’ya transferi ile profesyonel kariyerine adım attı.
“Voleybol antrenmanları yapmak benim gerçek hayattan kaçış yolumdu. Arkadaşlarımla buluşup voleybol oynamak için sabırsızlanırdım ve mutluydum. Büyüdükçe sportif anlamda gelişimimin yanı sıra, hayat hakkında da oldukça şey öğrendim. Voleybolda kendim için bir şeyler yapabileceğimi fark ettim.”
Son on yılın başında Fransa’da RC Cannes oyuncusu ve Sırp milli takımının bir üyesi olarak kariyerinde yükselmeye çoktan başlamıştı. Rasic, Cannes ile birlikte üst üste dört ulusal şampiyonluk ve ulusal kupaya ek olarak, o zamanlar takım arkadaşlarının “yalnızca hayal edebildiklerini” söyledikleri 2012 CEV Kadınlar Şampiyonlar Ligi’nde finale yükselmişti.
Sırbistan ile birlikte üst üste kazanılan Avrupa Ligi şampiyonlukları 2011 CEV Avrupa Şampiyonası’nda kazanılan altın madalyanın da yolunu açmıştı.
Rasic: “Sırbistan için oynamak büyük bir onur ve zevk. Takıma katıldığınız andan itibaren kendinizi büyük bir şeyin parçasıymış gibi hissediyorsunuz. Kazandığınız başarılarınız ve dostluklar kelimelerle tarif edilemez. Yıllar içinde elde ettiğimiz başarılarımız zaten ortada ancak eğer takım içindeki o ortam olmasaydı bunların hiçbirini başaramazdık. Evet belki bir rüya takımız ancak “gerçek anlamda bir takım” olmamız çok önemli!”
Bu 10 sene elbette Sırbistan için de harikaydı. Rasic ve arkadaşları 2017 Avrupa Şampiyonası’nda da altın madalyaya ulaştılar. Ayrıca üç kez FIVB Dünya Grand Prix’i bronz madalyası ve FIVB Dünya Kupası gümüş madalyası kazanan Sırbistan, 2016 Rio Olimpiyat Oyunları’nda gümüş ve 2018 FIVB Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanarak tarihi başarılara imza attı.
Rasic: “Benim için en unutulmaz maçlar kesinlikle 2016 Olimpiyatları yarı finali ve 2018 Dünya Şampiyonası finalidir.”
“On yıl kulağa oldukça uzun bir süreymiş gibi geliyor ancak sanki voleybola daha dün başlamışım gibi hissediyorum. Bence, sevdiğiniz bir işi yapıyorsanız zaman su gibi akıp geçiyor. Güzel ve kötü zamanlarla birlikte hayatımı tamamen değiştiren unutulmaz bir on yılı geride bıraktık. Böylesine küçük bir ülkeyi inanılmaz bir istek ve arzuyla temsil ettiğimiz milli takımım ile birlikte kazandığımız nice başarı, bu seneleri her zaman hatırlamamı sağlayacak.”
2014 yılında VakıfBank’a transfer olan Rasic, o günden beri kulübünde de birçok başarı kazandı. VakıfBank ile 2017 ve 2018’de FIVB Dünya Kulüpler Şampiyonası şampiyonluğu ve 2016 ile 2019’da aynı turnuvada bronz madalya kazanan Rasic, CEV Şampiyonlar Ligi’nde de iki altın, bir gümüş ve bir bronz madalya ile birlikte ulusal anlamda da birçok kupanın ve madalyanın sahibi oldu. Rasic, ekim 2018 ve aralık 2019 arasında hem kulüp hem de milli takımda Dünya şampiyonu olan tek voleybolcuydu.
Rasic: “Bütün bunlar adeta çocukken hayal ettiğim şeylerde ve başardım! Hayallerimi gerçekleştirdiğim için yaşadığım mutluluğu tarif edemem, kazandığım her başarı, beni diğerleri için daha da motive etti. Son on yılda çok fazla şey yaşadım ve bunun için özellikle birlikte çalıştığım ve aynı sahayı paylaştığım herkese çok minnettarım.”
Milena Rasic’in bireysel olarak da sayısız ödülü var. 2016 Olimpiyatları, 2018 Dünya Şampiyonası, 2013 ve 2017 Dünya Grand Prix’I, 2016 ve 2018 Dünya Kulüpler Şampiyonası, 2015, 2017 ve 2018 Şampiyonlar Ligi’nde kazandığı “En İyi Orta Oyuncu” ödülleri bunlardan sadece birkaçı. Ne var ki Rasic, aynı zamanda 2011 Dünya Grand Prix’inde “En İyi Smaçör” seçildi.
Rasic: “Bu ödüle şaşırdığımı itiraf etmeyelim çünkü bu ödülün bir orta oyuncuya verildiği çok nadirdir. Ancak herkes Sırbistan’ın ve özellikle de pasörümüz Maja Ognjenovic’in orta oyuncularıyla oynamayı ne kadar çok sevdiğini bilir. Biz orta oyuncuları attıkları paslarla besleyerek sayı almamızı sağlayan harika pasörlerle oynadığım için çok şanslıyım.”
“Voleybol bana çok şey öğretti, sağlıklı ve aklı başında bir insan olmam konusunda çok yardımcı oldu.”
“Düştüğümde kalkıp tekrar denemem gerektiğini öğrendim, hatta daha güçlü ve daha iyi. Ne kadar düşersen düş, her zaman bir kez daha denemek için yeterli gücü kendinde bulman gerekiyor. Bu sadece spor için değil, hayatta da böyledir. En büyük ders asla pes etmemektir!”
Kaynak: FIVB
Comments are closed.