Mutluluk ve Mutsuzluklarım

Merhaba voleybol dostları.

Hepinizin kurban bayramını kutlar sağlıklı nice bayramlar dilerim.

Voleybolumuzda Vakıfbank dünya kulüpler şampiyonasını şampiyon bitirerek çifte bayram yaşamamıza neden oldu. Tüm emeği geçenleri kutlarım.

Vakıfbank tüm kadro olarak oradaydı… Tek eksik Türk voleybol medyası orada yoktu…

Böylesine büyük başarı ki ben şampiyon olacağına inanıyordum… Oradaki medya ile Türkiye ile daha çabuk ve daha geniş paylaşılabilirdi.

TV leri izliyorum ne bant ne de haber olarak yer almıyor varsa yoksa futbol maçları… Ertesi gün NTV başta olmak üzere Haber Türk’te detaylı ele alınmaya başladı bu başarı. Andora’ya 5 gol attık diye yer yerinden oynuyor… Takım Dünya Kulüpler Şampiyonu olmuş tık yoktu maç sonrası. Maçı da şifreli bir kanal veriyor tabii çok kişinin haberi yok. NTVSPOR Smart veriyor ama kaç kişide var d smart… Burada bir yanlışlık var ama kim yapıyor? Bense internet’ten Laola1’den izledim tüm maçları.

Voleybol yazan bir kişi olarak çok mutlu oldum şampiyonluğa ama tv lerde hakettiği şekilde yer almamasına üzüldüm.

Düşünün Vakıfbank önce lig şampiyonu olmuş. Ardından şampiyonlar Ligi’nde grup birincisi daha sonra da İstanbul’daki final four’da şampiyon oluyor. Lig ve kupa şampiyonluğu, Süper Kupa ve Dünya şampiyonluğu kazanıyor. 5 şampiyonluk Türkçesiyle “Beşi bir yerde” Tek takım yapıyor… Spor medyası ve medya yayın yönetmenlerini de kutlarım..

Bu başarı Türk kadınının, Türk takımının başarısı… Anlayabilen beri gelsin bu sorumsuzluğu…

Neyse gelelim diğer konulara;
Bayan A Milli takımı da şampiyon olması gereken Avrupa Şampiyonası’ndan 7’nci olarak çıktı. Erkekler ise 14. olarak bitirdi tek galibiyet alamadan. Yıldız ve gençlerde de gerileme mevcut. Avrupa Şampiyonaları’nda da voleybol medyası yoktu. Bültenlerle iş idare edildi. Demek TVF de takımın şampiyon olacağına inanmamış. Medya organizasyonu yapmamıştı…

Bir de şu gazeteci ambargosu olayı var… Bana göre Türk voleyboluna emek veren gazeteci arkadaşlar ceza değil ödüle layıklar… Ambargo komik oluyor. Çünkü o arkadaşlar bir yıl lig maçlarına kimsenin davetiyle gitmiyorlar kendi imkanlarıyla salonlara gidip geliyorlar… Onlar gazetelerinden de çok para almıyorlar. Bazıları ise hiç almıyor. Böylesine özverili arkadaşları TVF’nin 1-2 maça davet etmemesi aslında TVF’ye kendilerine, voleybola cezadır… Ben davet ediliyorum diye doğruyu belirtmeyeceğim diye düşünmüyorum. O nedenle bu konuda biraz daha derin düşünmeli. Karşına almak yarar değil zarar getirir medyayı. Boş tribünlerden sonra boş medya masalarına oynanır maçlar.

Voleybol medyasının yaş ortalaması oldukça yüksek… Gerekli tedbir alınmazsa voleybol yazan sayısında ciddi düşüş olacaktır.

NTV SPOR tüm sezon maçları verdi, magazin ağırlıklı programlar yaptılar. Ama lig bitti program da bitti.. Ama milli takımlarda yoğun bir trafik vardı. Kimin umurunda…

Çok mutluyum. 5 yıl Spor Manşet’i yaptığım TV8 de ardından 5 yıl Libero programını yaptığımız (Alev Anakök’le) BJK tv’de 12 ay voleybol programı yapmanın mutluluğunu yaşadım… Hiç bir davet ve iltifat da beklemedim… Tamamen kendi olanaklarımızla yaptık.

Şu medya ilişkileri de yeniden bir elden geçirilmeli. Koltuklar insanları değiştirmemeli. Herkes voleybolun iyiliği için çabalıyor. -.. Kulüp, sporcu, gazeteci sayısını arttırmak herkesin düşüncesi olmalı.

Yanlışlar varsa bir araya gelinip konuşulmalı… İlişkiler İnternet, face book kanalıyla olmamalı. Cezalarla olmamalı. Bunlar da zor işler değil.

Bu arada 11 Kasım’da TVF’nin geniş katılımlı bir basın toplantısı yapacağını başkan Özkan Mutlugil’den öğrendim. İnşallah bu toplantı yapılır her şey ele alınır herkesin beklediği barış sağlanır…. Voleyboldaki başarılarımız doyasıya yaşanır.

Bu arada Manşet Dergisi’nin 89. ekim sayısı da her ay olduğu gibi 10 ekim de raflardaki yerini aldı. Süper Kupayı kazanan Vakıfbank bayan takımının 50×70 ebadında posterini vermenin mutluluğunu yaşıyorum. Bize destek verenlere de teşekkür ediyorum. Yine dopdolu Manşet.

Sağlıcakla kalın.

Yüzünüzden gülme eksik olmasın.

Enver BAĞLARBAŞI


Haberi Paylaş

Comments are closed.