Naz Aydemir Akyol’dan Üstündağ’a teşekkür

Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımı’nın milli oyuncusu Naz Aydemir Akyol, “Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanımız Mehmet Akif Üstündağ’a ve yönetim kuruluna çok teşekkür etmek istiyorum. Bizlerin sağlığını her şeyden önde tuttular” dedi.

Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımı’nın milli oyuncusu Naz Aydemir Akyol, sporcu sağlığını düşünen bir federasyon başkanıyla çalışmalarının büyük bir şans olduğunu söyledi.

Naz Aydemir Akyol, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle voleybolda liglerin mevcut haliyle tescil edilmesi, 2020 Tokyo Olimpiyatları’nın ertelenmesi, Fenerbahçe Kulübünün desteklediği “HeForShe” hareketi, sosyal sorumluluk projeleri, anne olduktan sonra yaşadığı değişim ve kariyer planlamasıyla ilgili soruları yanıtladı.

Milli oyuncu, voleybolda liglerin tescil edilmesiyle ilgili,”Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanımız Mehmet Akif Üstündağ’a ve yönetim kuruluna çok teşekkür etmek istiyorum. Bizlerin sağlığını her şeyden önde tuttular. Birçok organizasyonu, insan sağlığını ön planda tutarak devam ettirmeme kararı aldılar. Bu, çok önemli bir olay. Sporcu sağlığını düşünen bir federasyon başkanına sahip olmak büyük şans.”diye konuştu.

Koronavirüsün kesinlikle küçümsenmemesi gerektiğinin altını çizen Naz, şöyle devam etti:

“Göremediğin bir virüs taneciği havada gelip seni hasta edebiliyor. Sen farkında olmadan başkalarını hasta edebiliyorsun. Gerçekten çok tehlikeli bir şey ve her ne kadar bağışıklık sistemi güçlü olanlar hafif atlatıyor diye adlandırılsa da akciğerde büyük hasar bırakıyor. Özellikle biz sporcular için bu çok büyük bir tehdit. Akciğerlerinizin bir kapasitesi var ve performansınız buna bağlı. Fenerbahçe Kulübünün, ‘Fenerbahçe için insan sağlığı tüm şampiyonluklardan ve kupalardan önemlidir’ açıklamasına tamamen katılıyorum. En önemli şey şu anda herkesin sağlıklı olması.”

“Bir yıl çok fazla bir şey kaybettirmeyecektir”

Naz Aydemir Akyol, koronavirüs salgını nedeniyle 2020 Tokyo Olimpiyatları’nın bir yıl ertelenmesinin takımlara avantaj ya da dezavantaj getirmeyeceğini bildirdi.

Şu anda dünyadaki tüm sporcuların eşit şartlarda olduğunu aktaran Naz, “Herkes bir sene sonra ve aynı tarihte oynayacak. Herkes sıfırdan başlayacak ve tekrardan bir form grafiği yakalamaya çalışacak. Süreç hepimiz için aynı işleyecek. Tabii ki gönül isterdi bu yaz oynayalım. Her şey tazeyken, herkes 1 yıl daha yaşlanmamışken oynamak tabii ki çok daha güzel olurdu. Sonuçta turnuva aynı, hedef aynı. Bir sakatlık olmazsa oyuncular aynı, antrenör ekibi, teknik ekip herkes aynı. Bir yıl çok fazla bir şey kaybettirmeyecektir.” ifadelerini kullandı.

A Milli Kadın Voleybol Takımı’nda çok keyifli bir ortamın bulunduğunu vurgulayan 29 yaşındaki pasör,”Enerjik ve keyifli bir takımız. Birlikte eğlenen bir takımız, bu yüzden verilen ara bizleri çok etkilemeyecektir diye düşünüyorum. Açıkçası bu süreçte pozitif bakıyorum. Tekrardan bir araya geleceğimiz süreçte aradan neredeyse 1,5 sene geçecek. Kolay bir şey değil tabii ki ama önemli olan istek, hırs ve azim.” şeklinde görüş belirtti.

“Eşitliğe önem veren bir kulüpte oynamanın gururunu yaşıyorum”

Naz Aydemir Akyol, Fenerbahçe Kulübünün kadın ve erkek eşitliği konusunda önemli projelere imza attığını dile getirdi.

Kulübün yapmış olduğu çalışmaların önemine değinen Naz, şunları kaydetti:

“Kadın-erkek eşitliğine çok önem verilen bir kulüpte oynamanın gururunu yaşıyorum. Sadece lafta değil, sadece yılın 1 gününde 8 Mart’ta değil. Fenerbahçe, ‘Kadınlar başımızın tacıdır’ deyip geçen bir kulüp değil. Formada ‘HeForShe’ amblemi var. Kadın-erkek çalışma eşitliğine çok önem veriliyor. Kadınların, genç kızların spora başlamalarına, onların hayatta sporla yer almalarına çok önem veriliyor. O yüzden kadının çok önemli olduğunu vurgulamanın yanında aslında kadınların bir şekilde sporla beraber kendilerini daha fazla ön plana çıkartabilmelerini sağlıyor, bu da oldukça önemli bir şey.”

“Sosyal sorumluluk projeleri hepimizin önceliği olmalı”

Naz Aydemir Akyol, sosyal sorumluluk projelerinin önemine değindi.

“Spor herkes içindir, herkes spor yapabilir”fikrini çocuklara ulaştırabilmek için 2 kitap yazdığını anlatan milli voleybolcu, çocukları sporla buluşturmak ve tanıştırmak adına elinden geleni yaptığını belirtti.

Sporun, çocukların hayatına çok erken yaşlarda girmesi gerektiğinin altını çizen Naz, şu değerlendirmede bulundu:

“Bazı alışkanlıklar büyüdükten sonra çok daha zor kazanılıyor. Spor bir çocuğun hayatını değiştirebilir. Ben bugüne kadar bunu gördüm ve çok fazla kişinin hayatını değiştirdiğine tanık oldum. Herkes milli ya da profesyonel sporcu olacak diye bir şey yok. Bunlar çok önemli şeyler ve ben bunları hem yazdığım kitapta hem de çocuklarla bir araya gelerek anlatmaya çalışıyorum. Bu süreçte onlar için de evde kalmak çok kolay değil. Online olarak çocuklarla bir araya gelmeye çalışıyoruz. Sosyal sorumluluk projelerine dahil olmak hepimizin en birincil önceliği olmalı. Çocuklar geleceğin yetişkinleri. Taşın altına elimizi koymamız gerektiğini düşünüyorum”

“Annelik hayatımda çok fazla şeyi değiştirdi”

Naz Aydemir Akyol, anne olduktan sonra saha içinde ve dışında büyük bir değişim geçirdiğini aktardı.

2018 Kasım’da oğlu Pamir’i dünyaya getiren milli voleybolcu, 15 ay ara verdiği voleybola 2019 Avrupa Şampiyonası’nda A Milli Takım formasıyla döndüğünü hatırlatarak,”Annelik benim hayatımda çok fazla şey değiştirdi. Sadece sahada değil normal hayatta da büyük bir değişim geçirdim. Çocuktan sonra hiçbir şeyin sana bağlı olmadığını öğreniyorsun. Ona ayak uydurmak zorunda kalıyorsun. Sporcu kadınların anne olduktan sonra yaşadıkları süreç çok ilginç ve değişik. Ben de bunu yaşadım. Saha, benim tüm sıfatlarımdan arındığım bir yer olsa da spora döndükten sonra o olgunluğu ve ‘Bırak bitsin’ fikrini aklıma getirebileceğim bir yer olmaya başladı. Hayatta çok daha büyük şeyler olduğunu biliyorsun. Sporun aslında bir eğlence olduğunu fark ediyorsun. Ben bir maç ya da kupa kaybettikten sonra kolay kolay kendime gelemezdim. Günlerce düşünürdüm. Şimdi maç kaybettiğimizde ve eve geldiğimde ancak yastığa kafamı koyduğumda aklıma geliyor.”diye konuştu.

“Hayatım boyunca çok çalışmanın önemine inandım”

Kariyerinde ulusal ve uluslararası şampiyonluklar yaşayan, birçok bireysel ödüle layık görülen Naz Aydemir Akyol, hayatı boyunca çok çalışmanın önemine inandığını dile getirdi.

Milli voleybolcu, 15 yaşından bu yana A takımlarda forma giydiğinin altını çizerek,”Hayatım boyunca çok çalışmanın önemine inandım. Hep çok çalışarak bir yerlere geldim. Şans verildiğinde doğru kullandım ve bugün olduğum yere geldim. Çok çalışmamın bugünlere gelmemde büyük önemi var. Sevdiğim işe tutkuyla bağlıyım. Sahadayken benim için ölüm-kalım meselesi. Sahada her şeyi unutuyorsun ve sadece kazanmaya odaklanıyorsun. Bu da başarıyı getiren en önemli faktör. Çok sevdiğim bir işi yapıyorum. Belki 4-5 yıl sonra bir yerde bitebileceğini de biliyorum. Eğlenmeye çalışıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

“Anne ve babalar, çocuklarını başkalarıyla kıyaslamayı bıraksınlar”

Milli voleybolcu, “Çocuklarını spora yönlendirmeleriyle ilgili anne ve babalara ne gibi tavsiyelerde bulunursun?”sorusunu şu şekilde yanıtladı:

“Bundan 4-5 ay önce çok güzel tavsiyelerde bulunurdum ancak şu an ben de bilmiyorum nasıl tavsiyelerde bulunmam gerektiğini. Dünyanın nasıl bir duruma geleceğini hiçbirimiz bilemiyoruz. Bu durum veliler ve çocuklar için de oldukça zor. Çocuklara, evde enerjilerini nasıl boşalttıracaklarını da bilmiyorlar. Ben bile 1,5 yaşındaki bir çocukla sürekli koridorda koşa koşa enerjisini nasıl attıracağımı bilemez hale geliyorum. Her şey normale döndükten sonra antrenörler ve eğitmenler çocukların doğru alana yönlendirilmelerini sağlayacaklardır. Veliler, çocuklarını başka çocuklarla kıyaslamayı bıraksınlar. Çocuklar eğlensinler, anın tadını çıkarsınlar. Mücadele etsinler, düşsünler, kalksınlar. Çocuklar yardım istemediği sürece anne ve babalar biraz dışarıda kalsınlar ki çocuklar kendi eğlencelerini yaşayabilsinler.”

“Psikoloji eğitimi almak istiyorum”

Naz Aydemir Akyol, voleybolculuk kariyerini tamamladıktan sonra psikoloji eğitimi almak ve deneyimlerini gençlerle paylaşmak istediğini aktardı.

Bilgi Üniversitesi Reklamcılık Bölümü’nden mezun olduğunu, kariyerini noktaladıktan sonra ise psikoloji alanında lisans ve yüksek lisans eğitimleri almak istediğini vurgulayan 29 yaşındaki oyuncu, şu ifadeleri kullandı:

“Hep psikoloji okumak istemiştim. Üst düzeyde sporu ve eğitimi bir arada götürebilmek çok zor. Milli Eğitim Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığının sporcuların üniversite mezunu olabilmeleri ve doğru bir şekilde eğitim alabilmeleri için ortak proje üretmeleri gerektiğini düşünüyorum. Belki internet üzerinden bir sistem olabilir. Sporcuların hayatlarını kolaylaştırabilecek bir sistem oturtulabilir. Taşın altına elimizi koyup bir şeyler yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Voleybolculuk kariyerimi noktaladıktan sonra psikoloji eğitimi almak istiyorum. Sonra da spor psikolojisi üstüne yüksek lisans yaparak, gençlerle beraber çalışmak istiyorum. Spordan aldığımı spora bu şekilde geri vermeyi amaçlıyorum. Bu tempodan çıktıktan sonra tekrar antrenör ya da yönetici olmak bana çok cazip gelmiyor.”


Haberi Paylaş

Comments are closed.