VakıfBank Başantrenörü Giovanni Guidetti, sarı-siyahlıların 14. Sultanlar Ligi şampiyonluğu sonrası düzenlenen Medya Günü’nde sorularımızı yanıtladı.
3-4 Mayıs tarihlerinde İstanbul’da düzenlenecek olan CEV Şampiyonlar Ligi Final Four öncesi takımıyla birlikte basın mensuplarıyla bir araya gelen deneyimli koç, “Rüya Takım” seçiminden Marina Markova’nın gelişimine kadar 5 konudaki 5 sorumuzu içtenlikle yanıtladı.
Sultanlar Ligi’nde bu sezon “Rüya Takım” seçilmemesini nasıl karşıladınız?
Bu tür ‘Rüya Takım’ları çok önemsemiyorum. Çünkü aynı zamanda nasıl seçtiklerini hiç anlayamamışımdır. Bana birisi hatırlattı. Bu tabii ki planlıydı. Bence birçok oyuncum ‘Rüya Takım’da olmayı hak etti. Ama sonuç olarak kupayı kazandık. Ve bu her şeyin en önemlisi.
Marina Markova’nın sezon başından bu yana gösterdiği gelişim inanılmaz. Rus smaçörün güncel performansını dünyadaki diğer smaçörler arasında nasıl konumlandırıyorsunuz?
Gelişimi benim bile beklemediğim bir şeydi. Dünyanın en iyi hücumcularından biri olmasını ummuştum. Servis karşılamasıyla ilgili endişelerim vardı. Onu bir insan olarak da tanımıyordum. Ve inanılmaz bir insanla tanıştım. Çok çalışkan, harika bir takım arkadaşı ve oyuncusu… Çok iyi bir manşetçi ve olağanüstü bir hücumcu, inanılmaz bir blokçu. Blok ve defansta çalışması gerekiyordu. Çok çok iyi servis atabiliyor. Çok güçlü bir hücumcu. Şu anda ondan daha iyi çok fazla 4 numara hücumcusu olduğunu düşünmüyorum.
Geçmişte VakıfBank forması giyen ve burada performansı belli bir seviyenin üstüne çıkan birçok ismin sonrasında İtalya Ligi ekiplerine gittiği görüldü. Türk yıldızlarınız ve Markova özelinde de buna benzer bir durum yaşama konusunda bir tedirginlik hissediyor musunuz?
Bunun bizden kaynaklandığını düşünmüyorum. Piyasayla ilgili. Oyuncularımızın VakıfBank’ta çok gelişmesinden fazlasıyla mutluyuz. Güçlü takımlar oyuncularımızı istediğinde aynı zamanda gurur da duyuyorum. Yani sorun değil. İyi çalışıyoruz. Oyuncular da çok iyi çalışıyor. Böylece daha çok seçenekleri oluyor. VakıfBank’taki harika çalışma kültürümüzün büyük bir işareti bu. Bunun hakkında hiçbir endişem yok. Oyuncularımızın ‘herkesin istediği oyuncu’ olduğunu görünce gururlanıyorum.
Zehra Güneş ve Cansu Özbay, yaz döneminde ve sonrasında ciddi fiziksel problemlerle karşı karşıya kaldılar. O dönem iki ismin kariyerleri açısından bir endişe hissettiniz mi ve iki isim sakatlıktan nasıl bu kadar iyi döndü?
Öncelikle %150 inanıyorum ki dünyadaki en iyi sporcu ve fiziksel/sağlık ekibi VakıfBank’ta. Vanni, Sabri, Kenan, Serco, fizyoterapistler, bize yardımcı olan tüm doktorlar, Mustafa Karan ve Dr. Seçkin. Sakatlıklarla baş etmede çok iyiyiz. Cansu, Zehra ve aynı zamanda Ayça, Aylin, Derya… Çok uzun yıllardır bu kulüpteler. Yani 1 numara olmanın ne gerektirdiğini biliyorlar. Başarılı olmak için yapman gereken fedakarlıkları biliyorlar. Ve çok çalışmanın ne demek olduğunu biliyorlar. Cansu ve Zehra hakkında çok endişem yoktu çünkü biliyorum ki herkesten çok çalışırlar. En tepeye ulaşmak için herkesten daha çok ve güçlü çalışırlar. Ve bunu bir kez daha yaptılar.
Giovanni Guidetti yetinmeyen ve hep daha fazlasını hedefleyen bir antrenör. Peki başardıklarıyla yetinen bir sporcunun böyle bir antrenöre göre o psikolojiden çıkabilmesi nasıl mümkündür?
Eğer bir kişi elindekilerle mutluysa bu, hayatı bitti demektir. Hayat, sen daha fazla şey istediğin için devam ediyor. Daha çok, daha çok, daha çok istiyorsun. Her sabah uyanmamı sağlayan şey bu. Her gün daha iyi bir adam olmak, daha iyi bir baba olmak, daha iyi bir koca, daha iyi bir arkadaş, daha iyi bir koç olmak istiyorum. Böyle olmalı. Hayatta da sporda da. Daha fazlasını kazanmak istemelisin. Eğer elindekiyle mutluysan devam etmek için ne sebebin var?
