Galatasaray HDI Sigorta ile Tokat Belediye Plevnespor arasında oynanan 23. hafta kapanış maçı, her iki takımın da normal sezonun kalan 3 maçı adına bir nevi hazırlık müsabakası gibiydi sevgili voleybol severler. Neticede play-off 2.grubu önceden garantileyen Cimbom, aynı grupta yer alma mücadelesi veren rakibini rahat geçti.
Ortasız başlangıç
Maçın açılış setinde gerek deneyimli Murat Yenipazar, gerekse genç Arda Bostan ortayı hiç düşünmedi desek yanılmış olmayız. Özellikle Yenipazar’ın gelen iyi manşetlere rağmen köşelerde ısrar etmesi, Lukas Divis’in top öldürdükçe milli pasörün de kolayına gelen şekilde Slovak smaçörü adreslemesi, sarı kırmızılılarda ilk 6 başlayan her iki orta oyuncunun da seti, ellerine top değmeden tamamlamasına neden oldu. Bereket Emre Savaş oyuna dahil oldu da Cimbom’un bu kötü istatistiği biraz olsun düzeldi.
Oyuna sonradan dahil olan Savaş, mükemmele yakın bir performansla sahanın 3. takımının ise 2. en skoreri (%47 hücum, 4 blok, toplam 11 sayı) olarak tamamladı maçı.
Maç boyu oyunda kalan Doğukan Ulu’nun yalnızca 2 hücum yaparken onu besleyecek olan Yenipazar’ın toplamda 8 hücum yaptığını belirtirsek ara başlığın neden böyle şekillendiğini daha iyi anlayabiliriz. Maçı ilk set bitmeden, -servis haricinde- topa dokunmadan tamamlayan Hakkı Çapkınoğlu’nun ise adeta moral çöküntüsü yaşadığı tribünde izleyenlerin gözünden kaçmadı. İlk sette sürükleyici rolde olan Divis ve başlarda ortada gözükmeyen Yasin Aydın üçüncü sette biraz ritmini bulunca, sarı kırmızılılar maçı kopuk kopuk bölümler halinde de olsa rahat kazandı.
Galatasaray’da gerek Onurcan Çakır, gerekse Beytullah Hatipoğlu liberoda iyi işler yaptı denilebilir. Ancak böylesi bir rakibe karşı fazla sırıtmayan ortasız oyun, daha üst düzey rakipler karşısında sıkıntılı anların habercisi olur. Hele de manşetler iyi geldiğinde.
Bundan sonrası için
Plevnespor’un da rakibine nazire yaparcasına ortayı hiç düşünmeden maça başladığını belirtmeliyiz. Atakan Topal’ın 3 hücum yaptığı ilk sette hücumda topa hiç dokunmayan Fatih Cihan, bunun sonucunu ikinci setin ilk hücumunda rakibinin –rahat geçilebilecek- bloğuna yakalanarak yaşadı. Maçın genelinde kadrodaki birçok oyuncusunu sahaya süren İlker Altan, orta oyuncularından istediği verimi hiç alamadı. Altan’ın beklediğini bulamadığı bir diğer isim de Jhon Wendt oldu. İlk sette yokları oynayan Fransız pasör çaprazı, kalan bölümü kenarda geçirdi. Yerine dahil olan Rıfat Kantarcıoğlu ise %58 ile top öldürerek takımının 2. en skoreri olmayı başardı.
Genç pasör Arda Bostan’ın oyun anlayışı ile gelecek vaat ettiğini söyleyebiliriz. Zira Bostan, 3 metre civarında eline gelen her topu hızlandırmaya çalışıyor. Ancak yeterli uyumun olmadığı bir kadroda bazı hızlı paslar kafa karıştırıyor. Topa orta oyuncu mu vuracak yoksa köşe mi anlaşılmıyor ve hücum battal oluyor. Teknik anlamda parmaklarıyla topu iyi kavramayan Bostan’ın kullandığı smaç servislerin de istikrara kavuşması şart. Bu tarz uyum sorunları çokça çalışmayı gerektirdiğinden Bostan’ın üst düzeylere yükselme şansının fazla olduğunu söyleyebiliriz.
Plevnespor’un bundan sonraki maçları, içeride Ziraat Bankkart ve Yeni Kızıltepespor, deplasmanda ise Bursa BBSK ile. Tokat ekibinin özellikle 2 hafta sonra Bursa deplasmanından 3 puanla dönmesi, diğer 2 maçtan ise en az 4 puan çıkarması gerekiyor. Aksi takdirde 8.lik, pek de mümkün görünmüyor.
Bu kadar servis kaçmamalı
Maçın genelinde ev sahibi ekip 9, Tokat temsilcisi ise 18 servis kaçırdı. Böylesi bir maç için bu rakam oldukça yüksek. Bundan daha kötüsü, kaçan servislerin kaçmasa dahi rakibin canını acıtacak düzeyde olmaması idi. Kaçıracağınız servis öyle bir şekilde karşı sahaya yönlenmeli ki, içeri düştüğünde rakibi zorlasın. Plevnespor’un bugün kaçırdıklarının çoğunda bu özellik yoktu.
Her şeyi yaptı ama
Tokat temsilcisinin Brezilyalı smaçörü Alison Melo, Kantarcıoğlu haricinde bugün takımı adına ayaktan kalan tek isimdi. İlk sette %100 ile hücum eden Melo, maçın genelinde sahanın en skoreri olarak %62 ile top öldürdü. 1 servis (Plevnespor’un tek servis sayısı), 1 de blok olmak üzere toplam 18 sayı üretti. Bundan ötesi arkadan zaman zaman gelip iyi zamanlamalı dublajlar yaptı, bazen de diğer köşe oyuncusuna pas çıkardı. Yaptığı hücumların bazılarında net bir şekilde bloğun üzerinden sayıya gitti. Ancak Brezilyalının bu çabası, puana dönüşmeye yetmedi.
Voleybol dolu günler dileğiyle,
Kayhan Kösem
kkayhan@hotmail.com
Comments are closed.