‘Ses ve nefes istiyoruz, ruh istiyoruz’

Galatasaray voleybolunun efsane isimlerinden biri olan Reşat Arığ, SPORASLAN’a çok özel açıklamalarda bulundu. Sorularımıza samimiyet ile cevap veren Ahmet Reşat Arığ ile Galatasaray’daki altyapı çalışmalarını, gelecek sezondan beklentilerini, Türk voleybolunun sorunlarını, yeni transferleri ve daha birçok konuyu konuştuk.

Fatih Terim, Ergin Ataman, Sedat İncesu ve Barbolini’den sonra sizde Galatasaray’da görev alırken Milli Takım için göreve çağırılan antrenörler kervanına katıldınız. Bu konuda ki görüşünüz nedir?
Galatasaray’da iyi yöneticiler var, bu yöneticiler sisteme uyabilen teknik adamlarla çalışma içgüdüsüne sahipler. Teknik adamlarımız Galatasaray’da başarıya odaklı çalışıyorlar. Federasyonlar da bu tip teknik adamlarla çalışmak istedikleri için bu sonuç ortaya çıkıyor.

Erkek Voleybol Milli Takımı’nın Avrupa elemelerinde grup aşamasında elenmesini de yorumlayan Reşat Arığ; “Bu konu ile ilgili öncelikle şuna değinmek istiyorum; oyuncu seçimi konusunda federasyonumuzun seçimi yerel liginde oynayamamış ve düşük yaşlarda ki oyunculara deneyim kazandırmaya yönelik oldu. Elimizdeki kadro bu şartlara çok uygun değil. Biz mücadelemizi verdik ve bu arkadaşlarımız turnuvayı Danimarka’yı yenerek tamamladılar. Bir iki takviye ile hedefe yürüyebilecek bir kadromuz var. Kısacası ilk hedefimiz finallerden çok oyuncularımıza deneyim kazandırmaktı.” ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz sezonun değerlendirmesini ve gelecek sezon hedeflerini sorduğumuzda;
Geçtiğimiz sezon bayanlarda dramatik bir sezon geçirdik. Genç pasörümüz Gamze sakatlanmasaydı şampiyon olan Vakıfbank’ı eleyip final oynayabilirdik. Erkeklerde yabancı oyuncularımızın bize yeterli katkıyı verememesi playoff’un ilk ayağında elenmemize neden oldu. Aslında bu sene daha değişik bir kadromuz var. Genç oyuncularımızdan Yasin var. Bu sene ilk defa A Milli takım ile beraber Dünya Ligi takımında oynadı. Onun dışında Doğukan Ulu var, oda milli takımda oynadı. Daha fazla deneyim kazandılar, acemiliklerini üzerlerinden attılar. Bu sezon ile beraber hem kendi eksiklerini kapatacaklar hem de takımda ki eksik bölgeleri kapatarak katkı sağlayacaklar.

Bayan ve erkek voleybol takımlarının başında bulunan antrenörleri de değerlendiren Reşat Arığ;
Gerek bayan takımımızın antrenörü Massimo Barbolini gerekse erkek takımımızın antrenörü Flavio Gulinelli çok deneyimli antrenörler. İkisi de ulusal takımları çalıştıran antrenörler. Flavio, Slovak milli takımının antrenörlüğünü de yapıyor. Hem genç oyuncularımıza hem de bütün olarak Galatasaray’a büyük katkı sağlayacaklardır.

Bu sezon bayanlarda 8, erkeklerde 6 olmak üzere toplamda 14 altyapıdan yetişen oyuncu ile mücadele edeceğimizi hatırlattığımızda;
Mehmet Cibara yönetiminde 4-5 senelik çalışmanın eseri bunlar. Geçmişte Galatasaray, kendi özünde yetişen sporcuları hep erkek voleybolunda tutmuştur. Ama yeni yönetim geldikten sonra bayan voleyboluda ivme kazandı. CEV CUP’ta 2.lik elde ettik. Gelecek seneye baktığımızda alt yapıdan yetişen 8 oyuncu ile liglerde mücadele edecek. Bu Vakıfbank ve Eczacıbaşı’ndan sonra elde edilen en yüksek rakamdır.Daha öncesinde Hasnun Galip’te çalışma ortamı çok kötüydü. Öncelikle burası Voleybol Akademisi olarak adlandırıldı. Burada hem oyuncularımızın kişisel gelişimleri ile ilgili hem de bilimsel çalışmalar yapıldı. Kulübün kullanabileceğimiz bütün imkanlarını kullandık. Altyapıları yakından takip ettiğim için bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum; bu imkanlar önceden yoktu. Bu imkanların meyvelerini yiyeceğimizi zaten hesaplıyorduk. 2014-2015 sezonunda belirlediğimiz rakamlar doğrultusunda biz bu oyuncuları çıkarttık. 2016’daki hedefimiz; takımdaki oyuncuların %70’ini altyapıdan yetişen oyunculardan oluşturmak.

Centoni ve Bosetti transferlerini nasıl buluyorsunuz?
Centoni çok önemli bir oyuncu. Bence Türkiye’ye gelebilmesi , özellikle Galatasaray’a gelmesi çok önemli. Bosetti genç bir oyuncu. Yalnız Centoni takıma çok katkı sağlayacak. Türk sporseverler Centoni’yi izleyebilmek için bizim maçları tercih edecekler.

Yayın ve salon gelirlerinin yok denecek kadar az olmasına rağmen oyuncu ücretlerinin çok yüksek derecede artmasının sebebi nedir?
Galatasaray ve Fenerbahçe gibi kulüplerin Eczacıbaşı ve Vakıfbank gibi direk voleybol takımları ile mücadele etmesi gerçekten zor. Bu mücadeleye girebilmeniz için çok büyük oyuncular transfer etmeniz gerekiyor. O tip oyuncuların da ücretleri tabi ki çok yüksek. Bir futbolcu veya bir basketbolcunun kazandığı rakamlara eşdeğer. Ama onlarda maçın ve takımın şeklini değiştiriyorlar. Bu nedenle bazı takımlar bu transferleri yapabiliyorlar.

Türkiye’de yabancı kısıtlaması olduğu için ve bazı bölgelerde kısıtlı Türk oyuncular yetiştiği için Türk oyuncularında rakamları artıyordu. Özellikle pasör veya smaçör oyuncuların rakamları çok farklıydı. Bazı takımların bütçelerine baktığınız zaman; belki futbolda 2. Ligde şampiyonluğa oynayan bir Anadolu takımının bütçesine eşdeğerdir.

Kurum veya banka takımlarının haksız rekabet yarattıklarını düşünüyor musunuz?
Kesinlikle düşünüyorum. Para kaynağını yaratan yöneticilerimiz bu konuyu daha iyi biliyorlar. Örneğin; geçen sezon ligimizde yer alan Halkbank takımının bütçesi çok yukarılardaydı. Onların olaya bakış açısı farklı. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde şubeleri var ve oralardan beklentileri var. Onlara hitap etmek için yüksek yatırım yaptılar ve Şampiyonlar Ligi’nde final oynayarak yaptıkları yatırımların karşılığını aldılar. Ülke sporunda da bir faklılık yarattılar. Biz kendi yağımızda kavrulmaya çalışırken rakiplerimizin oyuncuları uluslararası ortamda oynamış çok farklı, oyunun gidişatını değiştirebilen oyunculardı. Tabi Fenerbahçe, Galatasaray veya Beşiktaş bu mücadeleyi ne kadar sürdürebilirler? Bizim öncelikli hedefimiz altyapıdan çıkardığımız oyuncular ile bir şeyler başarabilmektir. İyi oyuncular yetiştirip; hem ülke voleyboluna katkı sağlamak hem de bütçelerimize katkı sağlamak istiyoruz.

Voleybol maçlarını az sayıda seyircinin izlediğini hatırlatmamız üzerine;
Bizim spora bakış açımız çok farklı, öncelikle onu değiştirmemiz lazım. Biz spora savaş alanı olarak bakıyoruz. Orada insanların eğlenebileceği ortamlar yakalamamız lazım. Ancak öyle insanları çekebiliriz. Bazı ülkelerde voleybol birinci sırada. O ülkelere baktığımızda hiç görmediğimiz spor organizasyonlarına bile yüksek sayıda seyirci geliyor. Bunu nasıl gerçekleştirdiklerini incelemek gerekiyor. Özellikle seyirci kitlesi fazla olan iki takımın maçlarında ki ayrımı ortadan kaldırmamız lazım. Bu iki takımın seyircileri aynı salonda maç izleyebilirse sorun ortadan kalkmaya başlar. Buda sponsorlukların artmasına katkı sağlar ve voleybol daha fazla kitlelere ulaşmış olur.

Son olarak söylemek istediğiniz birşey var mı?
Öncelikle taraftarlarımıza seslenmek istiyorum. Biz Galatasaray’ın olduğu heryerde ses ve nefes istiyoruz, ruh istiyoruz. Bu ruhuda sağlayacak, tamamlayacak tabii ki armamız ama onun yanında Galatasaray’ın ne olduğunu sporcularımıza hissettirecek taraftarlar istiyoruz. Gittiğimiz heryerde büyük destek görüyoruz ancak İstanbul’da destek biraz yetersiz kalıyor

SporAslan


Haberi Paylaş

Comments are closed.