Vakıfbank Güneş Sigorta’nın Bursa’daki zaferine rahatsızlığımdan dolayı canlı tanıklık edemedim ama televizyon başında aynı heyecanı yaşadım.Yöneticilerinden teknik heyetine en başta da sahada inanan ve mücadelesini hiç bırakmayan oyuncuları emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.
3 yıl arayla ikinci bir Avrupa Kupasını alarak tarihe geçen Vakıfbank Güneş Sigortanın televizyondan gördüğüm kadarıyla maçını değerlendirmek istedim sizlere.
İlk gün alman temsilcisi Dresdner SC’i 3-1’lik skorla yenerek finale yükselen Vakıfbank güçlü Alman temsilcisi karşısında çok iyi bir oyun ortaya koydu. Vakıfbank Güneş Sigorta voleybolun bence olmazsa olmazını sahaya yansıtınca rakibine kolayca üstünlük sağladı. İyi servis atan takımların sahada rakiplerine oranla bir adım önde olduğunu düşünürsek Vakıfbank Güneş Sigorta, Dresdner SC karşısında bunu çok iyi başardı. İkinci sette kaybettiği konsantrasyonunu setin sonlarında tekrar yakalayınca bu seti geriden gelerek almaları bence dönüm noktasıydı. Vakıfbank Güneş Sigorta bu dönüm noktasından sonra son sette de kontrolü elinde tutarak maçı kazandı ve finale yükseldi.
Pazar günü oynanan final maçı ise nefesleri kesti. İlk sete iyi başlayamayan ve rakibi karşısında zor anlar geçiren Vakıfbank Güneş Sigorta bu seti 25-17 kaybetmesine karşın ikinci sette toparlanarak ilk günkü gibi iddialı servisler atarak hücumda rakibini durdurmayı başardı. Üçüncü seti kıl payı kaçıran ve 2-1 yenik duruma düşen temsilcimiz karşılaşmayı uzatma setine taşımayı becerdi. Ve işte ondan itibaren nefesler tutuldu ve Vakıfbank Güneş Sigorta rakibinin de ne olduğunu anlayamadığı bir oyun sergiledi. Etkili servisler atan rakip takımı hataya zorlayan temsilcimiz karşısında Infoplus Minetti Imola voleybol adına sahaya hiçbir şey yansıtamadı. Bu sette sadece 5 sayı alabilen İtalyan takımı şampiyonluk iddiası ile çıktığı hatta oyunu belli anlarda gererek bu amacına ulaşmaya çalıştığı maçtan ikincilikle ayrılmak zorunda kaldı.
Vakıfbank Güneş Sigorta’da bütün oyuncular bu şampiyonluğu fazlasıyla hak etti. Sahada yapılması gerekeni yaparak kupayı müzelerine götürdüler. Özellikle ön plana çıkan bir oyuncu var mı diye düşündüğümde hepsinin de görevlerini tam anlamıyla yaptığını düşünüyorum ama biri var ki yaşı 39’da olsa voleybolda yeri apayrı. Pasör Arzu bir çok genç sporcunun profesyonelliği ve saha içindeki kalitesiyle örnek alması gereken bir oyuncu.
İtalyanların antrenörünün oyunu germek için elinden geleni yapması da kimsenin gözünden kaçmadı herhalde. ‘Kazanmak için her yol mübahtır’ mantığı bizim voleybolumuza yakışmıyor. Benim için en güzel mücadele sahada verilen mücadele. Kenar yönetim maçtan önce her türlü hazırlığı yapıyor ama sonuca gidecek son isimler ise oyuncular oluyor. Bizim oyuncularımız bize bu mutluluğu yaşattığı için olları tekrar tebrik ediyorum. İnşallah başka kupaları da ülkemize kazandırırlar.
Begüm DOĞANAY
Comments are closed.