Tatlı telaş….

Sezonun bitmesinin ardından kulüp çalışanlarımızı farklı bir telaş alır. İlk olarak A Takımı sporcuları ayrılmadan son bir kez bir araya gelinir, vedalaşılır. Bu sporculara yapılacak ödemeler hakkında bilgi verilir, imzalar alınır. A Takım ve altyapı takımlarının aldığı kupalar müzeye yerleştirilir. Nakit akışı kontrol edilir, bütçe sonlandırılır ve önümüzdeki senenin bütçe hazırlıklarına başlanır. Sezon sonu medya değerlendirmesi yapılır. Sponsorlara geri dönüş dosyaları hazırlanır. Salonumuzda uzun yıllardır düzenlenen Eczacıbaşı Topluluğu Spor Turnuvaları sezon sonunda yeniden organize edilir. Ama hepsinden önemlisi önümüzdeki sezonun takımı için çalışmalar başlar. İşte bu süreç her sezon tekrar tekrar yaşanır…

Eczacıbaşı olarak çok iyi sürdürdüğümüz bir sezonun maalesef son düzlüğünde şampiyonluğu kaçırdık. Her ne kadar geçen sezon için şimdiden müzemize Türkiye Kupası, Avrupa Şampiyonlar Ligi Dördüncülüğü, Türkiye İkinciliği, Gençler Ligi Şampiyonluğu ve Türkiye Gençler Şampiyonluğu’nu koyup Türkiye Yıldızlar Şampiyonası’nı beklemeye başladıysak da sezon bizim için buruk bitti. Geçtiğimiz son üç yılda bayanlar kategorisinde verilmiş olan 12 kupanın 10’unu almış bir kulüp olarak özellikle Lig Şampiyonluğu’nu elde edememek bizleri çok üzdü. Fenerbahçe Acıbadem ile oynadığımız 2006-2007, 2007-2008 Türkiye Ligi finali ve 2008-2009 Türkiye Kupası finalinden sonra en sonunda 2008-2009 Türkiye Ligi finalinde bizi geçerek şampiyon olmasını takdir etmekten başka bir şey diyemiyoruz.   

Bu sezon 160 günde 49 maç oynadık. Yani yaklaşık olarak üç güne bir maç sığdı. Deplasmanlı bir lig olduğunu düşünürsek fiziken oldukça zorlandığımızı söyleyebiliriz. Zaten her sezon başında Takımımızı ve sezon hedeflerimizi paylaştığımız basın toplantısında sezonun böyle geçeceğini söylemiştik. Sezonun başında, yaz döneminde ameliyat geçirmiş olan Gülden, Nancy, Büşra ve Gökçen’in lige adapte olmalarının zaman alacağını da zaten biliyorduk. Bütün bunlar ligi üçüncü sırada bitirmemizin en önemli nedeniydi. Ancak ligdeki önemli rakiplerimizden Vakıfbank Güneş Sigorta’yı hem Kupa’dan hem de Avrupa Şampiyonlar Ligi’nden elememiz, Türk Telekom’u play-off yarı finalinde elememiz ve Fenerbahçe Acıbadem’i, Türkiye Kupası Finali’nde geçerek şampiyon olmamız çok zorlu işlerdi. Hele Şampiyonlar Ligi’nde yedi sezon sonra dörtlü finale kalmamız bizleri çok mutlu etmişti. Ancak bütün bunlar bir yana sezonun sonunda lig şampiyonluğu kupasını alamamak maalesef çok üzücüydü…

Şimdi tüm kulüpler için takım oluşturma zamanı. Herkes diğer takımların hamlelerini dikkatle izliyor. Medya transferleri herkesten önce verebilmek savaşında. Kulüp temsilcileri kimi zaman diğer kulüp yöneticisini, kimi zaman sporcuyu arayarak, önümüzdeki sezon için ne düşündüklerini soruyorlar. Sporcular kendileri için en doğru seçimi yapmak istiyorlar. Varsayımsal olarak takımlar kuruluyor. Bütün bu hamlelerde sponsorluklar sorgulanıyor, bütçe sürekli gözden geçiriliyor. Gelecek senenin planları yapılıyor. Bütün bu çalışmaların sonucunda da sadece bir takım şampiyon oluyor.

Bu tatlı telaş her sene yeniden başlıyor.

Herkese Allah kolaylık versin!
Ve….
İyi ki varsın voleybol…

Dr. Cemil ERGİN
Eczacıbaşı Spor Kulübü
Kulüp Müdürü


Haberi Paylaş

Comments are closed.