Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, İstanbul’un ev sahipliğinde Ülker Sports Arena’da düzenlenecek 2025 CEV Şampiyonlar Ligi Final Four organizasyonu öncesi düzenlenen basın toplantısında açılış konuşmasını yaptı ve sonrasında yayıncı kuruluş Tivibu Spor’un sorularını yanıtladı.
“Ülkemizin ev sahipliğinde düzenlenecek Avrupa’nın kulüpler düzeyindeki en prestijli organizasyonu olan Kadınlar CEV Şampiyonlar Ligi Dörtlü Finali’nin basın toplantısına hepiniz hoş geldiniz. Türkiye Voleybol Federasyonu olarak bu Dörtlü Finali’nin önemini çok iyi biliyoruz ve mümkün olan en iyi organizasyonu sağlamak için çok çalıştık. Bu etkinliğe İstanbul’da ev sahipliği yapmaktan gurur duyuyoruz ve bir Türk takımının katılmasından da aynı derecede gurur duyuyoruz. Umarım katılan tüm takımlar, sporcular, antrenörler ve taraftarlar, bu organizasyonun sonuna kadar keyif alır. Bugün Türk voleybolunun neler yaptığını, nereye geldiğini hep birlikte görüyoruz. Bu sadece kulüp ve milli takımlarımızın elde ettiği başarılarla değil kurumsallık, ekonomi, altyapısıyla, her şeyiyle mükemmel bir ülkeden bahsediyoruz. Umarım bundan önceki organizasyonlarda da ispatladığımız gibi iyi bir ev sahipliği yaparız. Bize bu güzel organizasyonların yapılmasında her daim desteğini veren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak’a teşekkür ediyorum. Bir teşekkürü de sizleriniz huzurunuzda Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç’a etmek istiyorum. Bizlere salon ve ev sahipliği konusunda destek verdiği için teşekkür ediyorum. Dörtlü Final’de ülkemizi temsil edecek VakıfBank’a şimdiden başarılar diliyorum.”
Başkan Üstündağ, Tivibu Spor muhabiri Gamze Türk’ün, “Başkanım, iki sene önce üç Türk takımı, geçtiğimiz yıl iki Türk takımı, bu yıl ise finallerde bir Türk takımı var. Bu kötüye gidişat olarak yorumlanabilir mi, bu konuyla alakalı ne düşünüyorsunuz?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Tabi şöyle bir şanssızlık, Fenerbahçe ile VakıfBank’ın yarı finalde eşleşmesi… Eğer farklı gruplarda olsaydı, eşleşmeseydi belki en az iki takımla temsil edilecektik. Eczacıbaşı yarı finalde rakibini geçseydi ki büyük şanssızlıklar yaşadı, sakatlıklar yaşadı. Bu, spor yani o gün o an kazanabilirsiniz de kaybedebilirsiniz de. Ama baktığınız zaman ülkenin en az üç takımını Şampiyonalar Ligi’nde, hatta önümüzdeki yıldan itibaren bir dördüncü takımın da Şampiyonlar Ligi’nde olması… Türk voleybolunun nerelerde olduğunun ve neler yaptığının, gerek kulüpler gerekse de milli takımlar bazında ne tür başarılar elde ettiğinin ispatıdır. Seneye de umut ediyoruz ki Final Four’da bu yıl üç İtalyan takımı katılabiliyorsa neden seneye de üç Türk takımıyla -en az iki Türk takımıyla- temsil etmeyelim diye düşünüyorum.
“4. yabancıya ben görevde olduğum sürece, ekibim görevde olduğumuz sürece izin vermeyeceğiz”
Tivibu Spor’un, ligde uygulanan yabancı kuralıyla alakalı olarak: “Giovanni Guidetti’nin, Türk oyuncu kuralı hakkında bir sitemi olmuştu. Bu konu hakkında siz ne düşünüyorsunuz?” sorusu üzerine Üstündağ şöyle konuştu:
“Ben buradan şunu belirtmek istiyorum: ‘Herkes işini yapacak.’ diyorum. Kendi açısından farklı düşünebilir ama Giovanni’nin bu açıklamasını da çok tasvip etmiyorum.
Kendisi beş yıl Milli Takım’da görev yaptığında herhangi bir şikayeti yoktu. Bugün Türkiye’de bu tartışmayı açmayı doğru bulmuyorum çünkü ortada bir gerçek var. Milli Takımın ve kulüplerin bugün geldiği başarıya bakıyorum, eğer bugün burada üç İtalyan ve bir Türk takımı temsil ediyorsa az önce de belirttiğim gibi bunun tersi de olabilirdi. olduğu zaman bunu yabancı statüsüne mi bağlayacak? Avrupa Kupalarında istediği kadar yabancı ile oynuyor. Burada herhangi bir sıkıntımız yok.
Ben bu kuralın asla ve asla… Göreve geldiğim üçüncü dönem ve dokuzuncu yılı tamamlıyorum. Bu süreçte Genel Kurul’da da söyledim, burada da söyledim. Sahada oynayacak üç oyuncunun dışında 4. yabancıya asla ve asla ben görevde olduğum sürece, ekibim görevde olduğumuz sürece izin vermeyeceğiz. Onun dışında artılar değişebilir. O benim için hiç problem değil. Bugün benim için sahada 3 yabancının olması önemli. 3+2 olur, 3+3 olur, 3+1 olur; bunlar çok etkilenmez. Benchteki yabancı sayısı arttığında da benim Türk oyuncularımın başka bir kulüpte oynamasını sağlarlar.
Biz bu işe, dersine iyi çalışan bir ekibiz. Ben ömrümü bu işe verdim. Acaba diyorum ki biz Avrupa ve Dünya Şampiyonu olmasak ne olurdu? Biz şimdi neyi tartışıyoruz? Ben kişisel menfaatlerin odağında kalmak istemiyorum. Biz neyi tartışıyoruz? Avrupa Şampiyonuyuz, tarihimizde Milletler Ligi, Dünya Şampiyonuyuz. Olimpiyata 22’de 22 ile namağlup giden takımımız, gidip de yarı final oynayan bir takımız. Bu kadar olumsuz ve sakatlıklara rağmen şimdi bugün bizim olduğumuz yerde yabancı konusunu tartışmak ve yabancı konusunu eleştiri yapılmasını uygun bulmuyorum ve tasvip etmiyorum.”
