A Milli Takım ve Ziraat Bankkart’ın başarılı orta oyuncusu Bedirhan Bülbül ile AXA Sigorta Kupa Voley ve Efeler Ligi şampiyonluğu için oynanacak maçlar öncesi Ankara’da bir araya geldik. Başarılı oyuncu ile bu sene ilk defa katıldıkları Şampiyonlar Ligi’ni, Milli Takım sezonunu, gelecek hedeflerini ve daha fazlasını konuştuk.
İlk olarak kendinden biraz bahsedebilir misin? Voleybola nasıl başladın?
İstanbul doğumluyum. 10 sene İstanbul’da yaşadıktan sonra babamın memleketi olan Tokat’a taşındık. Voleybola ilk olarak 15 yaşında Tokat Belediye Plevne Spor’da başladım. 5 sene burada oynadıktan sonra Ziraat Bankkart’a transfer oldum, şu an kulübümde ikinci sezonumu oynuyorum. U19 ve U20 Milli Takımları’nda forma giydim ve şimdi de A Milli Takım formasını terletiyorum.
Tokat’tan bahsetmişken, Tokat’ın çok fazla başarılı voleybolcu yetiştirdiğini görüyoruz. Sen de orada yetişmiş bir sporcu olarak bu başarıyı neye bağlıyorsun?
Baktığımız zaman Tokat gibi voleybola yatırım yapan çok fazla şehir var. Ama Tokat’tan bu kadar fazla başarılı ismin çıkma sebebi olarak gelen ve yetişen çocukların gayretleri ile antrenörlerin başarılarını söyleyebilirim. Tokat’ın altyapısı kısıtlı büyük takımlara göre. Buna rağmen çok güzel işler yapıyorlar.
Sezona Spor Toto kupasını kaldırarak başladınız. Şimdi önünüzde AXA Sigorta Kupa Voley var ve ardından lig şampiyonluğu için mücadele edeceksiniz. Takım olarak hazırlıklarınız nasıl gidiyor?
Takım olarak şu an modumuz çok yüksek. Sezonun geri kalanı için hazırlıklarımız çok iyi gidiyor. Efeler Ligi’nde normal sezonu üçüncü sırada bitirdik. Önümüzde AXA Sigorta Kupa Voley turnuvası var. Sezona kupayla başlamıştık, bu konuda çok şanslıyız çünkü bu sezonun şu ana kadar tek kupa kaldıran takımı biziz. Ligi ilk iki sırada bitiren Halkbank ve Fenerbahçe HDI Sigorta’nın olmadığı bir turnuvaya gidiyoruz. Bu açıdan daha rahat bir turnuva oynayacağız. Önümüzde iki kupa şansımız var ama şu an sadece Kupa Voley’e odaklanmış durumdayız, kupadaki rakiplerimize göre çalışmalarımız devam ediyor. Eğer bu kupayı alırsak lig şampiyonluğu için bizim için çok güzel bir motivasyon kaynağı olacak. Bu turnuvayı atlattıktan sonra rakibimiz Fenerbahçe HDI Sigorta ile olan Play-Off maçlarına hazırlanmaya başlayacağız.
Şampiyonlar Ligi’nde, devler arenasında bu sene Ziraat Bankkart formasıyla ilk kez oynama şansın oldu. Başarılı bir turnuva geçirdiniz. Şampiyonlar Ligi maceranızı sen nasıl değerlendirirsin?
Şampiyonlar Ligi’nde grupta çok iyi işler yaptığımızı düşünüyorum. Grubumuz için çok zorlu takımların olduğu bir grup diyemem zaten 1 puanla çıkma şansımızı kaybettik. En güçlü takım Dinamo Moskova’ydı. Polonya ekibi Projekt Warszawa’yı hem deplasmanda hem evimizde yenmiştik. Belçika’da VC Greenyard Maaseik deplasmanında talihsizlik yaşadık. Gitmeden bir gün önce covid testim pozitif çıktı ve kadroda yer alamadım. Orada şansız bir şekilde 3-2 kaybettik. Bu tarz maçları geçen sene de lig maçlarında yaşamıştık. Sporun bir gerçeği kazanmak da var kaybetmekte. Sonuç olarak iyi şeyler yaptığımızı düşünüyoruz. Ziraat Bankkart olarak tarihimizde ilk kez katıldığımız Şampiyonlar Ligi’ni 10 puanla tamamladık, bu kolay bir şey değil. Ben ve çoğu arkadaşım da ilk kez bu arenada forma giydi, umarım seneye de gidebiliriz.
Orta oyuncu pozisyonunda oynuyorsun ve genellikle orta oyuncular yaptıkları bloklarla ön plana çıkıyor. Sen hücumları ve servisleri ile de etkili bir oyuncusun. Oyununu geliştirmek için neler yapıyorsun?
Tokat’ta yetişirken voleybola dair en çok sevdiğim şey hücumdu. Altyapıda voleybolu sadece hücumdan ibaret olarak görüyordum. Profesyonelleşmeye başlayınca ve voleybolumun da gelişmesiyle servisle blokların benim mevkim için çok daha önemli olduğunu anladım. Yaklaşık olarak oynadığım 3 sezon da ligin en çok blok yapan oyuncusuydum. Bunun yanı sıra hücumda da etkili olduğumu düşünüyorum, hücumuma ve servisime çok güveniyorum. Geçen sene farklı bir servis stiline döndüm, hybrid servis atıyorum artık. Geçen seneye göre bu sene daha etkili servisler kullanıyorum. Takımım için daha iyi bir servis stili. Altyapıdan oyuncularla bir araya gelince onların da bu servis stilini denediklerini duyuyorum, benden tüyo istiyorlar. Bu servis stiline alışmak benim için de çok zor oldu, bir sezonumu verdim bu servisi kullanmaya alışmak için. Bu sene blokta önceki sezonlara kıyasla biraz zayıf kaldım ama önemli olan bundan sonrası, umarım daha iyi bir performans gösterebilirim.
Orta oyuncuların blok sistemini en çok zorlaştıran oyuncular genellikle rakip takımın pasörleri oluyor. Senin takip etmekte zorlandığın pasörler kimler?
Antrenmanlarda kaptanımız Arslan Ekşi’nin dışında çok zorlandığım bir pasör yok diyebilirim. 2 senedir beraber antrenman yapıyoruz ama halen antrenmanda onu okumakta zorluk çekiyorum. Elbette antrenman ve maç aynı olmuyor. Arslan Ekşi’ye rakip olarak 3 sene önce Tokat Belediye Plevne Spor formasıyla oynamıştım. O zaman 7 blokla oynamıştım. 🙂
Voleybolda efsane olan birçok orta oyuncu var. Senin bu isimlerden idol olarak gördüğün birileri var mı?
Voleybolu biraz daha öğrenmeye başladığım zamanlardan itibaren, tek bir idol almak yerine farklı farklı isimlerin en iyi olduğu özelliği kendime katmaya çalışıyorum. Örneğin bir ismin hücum stilini, bir ismin blok sistemini, bir ismin servis kullanımı parça parça alıp kendimi oluşturmaya devam ediyorum. Kendi servis stilimden örnek vereyim; kullandığım servis stilini Halkbank’ın orta oyuncusu Graham Vigrass geçtiğimiz sezon Fenerbahçe HDI Sigorta’da kullanıyordu. Onun videolarını izleyerek servisimi iyileştirmeye çalıştım. Hücumda çok beğendiğim isimler de var onlardan da bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum, idol olarak tek bir oyuncu ismi veremem bu yüzden.
Bu sezon Ziraat Bankkart, orta oyuncuları ile farklı hücum varyasyonları denedi ve bu varyasyonları korkusuzca yapan oyunculardan birisin? Bunun için özel çalışmaların oluyor mu?
Gördüğüm kadarıyla bizim ligimizde orta oyuncular beş farklı hücum stilini kullanıyor. Kurşun, kısa, ense kısa, baş ve kayma tarzı. Fakat bu çeşitlerin hepsini kullanan oyuncu sayımız ligimizde çok az. Önceki sezon ligimize gelen orta oyuncularda bu stilleri görüyordum. Aşağı yukarı maçın içinde tüm hücum stillerini kullanabiliyorlardı. Biz daha çok hangi hücum stilimiz kuvvetliyse onun üzerinden oynuyoruz. Ben de bir orta oyuncu olarak farklı hücum stillerini kullanmayı seviyorum. Bunu Arslan Ekşi ile yapmak benim için daha kolay çünkü çok iyi anlaşıyoruz. Hepsini maç içinde kullanmaya çalışıyorum özellikle antrenmanlardan sonrasında ekstra hücum çalışmalarımızla bunu pekiştiriyorum. Tabii rakibimize göre de maç içinde hangi hücum çeşidini kullanacağımız da değişiyor.
Maç için ısınırken çok rahat görünüyor ve sürekli gülümsüyorsun ama maç içinde tam aksini söyleyebiliriz. Kendini maça nasıl hazırlıyorsun?
Saha dışında çok eğlenceli ve rahat biriyim ama saha içine girdiğimde başka biri oluyorum. Sonuçta maça galibiyet için çıkıyoruz ve 3 puan almak için haftalarca çalışıyoruz. Sahada biraz daha sert ve hırslı olmamız gerektiğini düşünüyorum. Böyle oynamaktan da çok keyif alıyorum. Hırsım takım arkadaşlarımı da motive olmasına neden oluyor. Hırsımı bazen kontrol etmekte zorlansam da takımda büyüklerimiz sayesinde sakin kalabiliyorum.
Bu sezon çok çekişmeli ve keyifli maçlar oynadınız. Bu sezon özelinde düşünecek olursan hangi maçı unutamadın?
Tokat Belediye Plevne Spor’a karşı bu sene ilk defa yıllardır beni destekleyen taraftar ve ailemin önünde oynadım. Beni destekleyen insanlara ve özellikle aileme karşı rakip olmak benim için unutulmazdı. Geçen sene de Tokat Belediye Plevne Spor’a karşı oynadım ama pandemiden dolayı seyirci yoktu. Bu sene kendimi onlarının önünde oynarken çok farklı hissettim. İnanılmaz bir baskı da vardı açıkçası o yüzden değişiklik duyguları aynı anda yaşadım diyebilirim. Benim için unutulmazdı.
Kuzenin Kaan Bülbül, Tokat Belediye Plevne Spor’da forma giyiyor. İletişiminiz nasıl, birbirinize tavsiyelerde bulunuyor musunuz?
Şu an Kaan ve ben de bilgi alışverişine ihtiyaç duyduğumuz yaşlardayız. O yüzden Kaan ile sürekli iletişim halindeyiz. Tokat Belediye Plevne Spor kendisini en iyi şekilde geliştirmesi açısından güzel bir basamak. Umarım bu basamakları en iyi şekilde çıkar ve onunla şampiyonluk ve kupalar için mücadele edebiliriz.
Bu sezon evinizde oynadığınız tüm maçlarda büyük bir taraftar grubu size eşlik ediyor. Aynı zamanda bando takımınız tüm maç boyunca arkanızda oluyor. Bu sezon böyle bir taraftar önünde oynamak seni nasıl motive ediyor.
Geçtiğimiz sezon pandemi sebebiyle boş tribünler önünde oynadık. Bu sene Ziraat Bankkart forması altında ben de ilk kez böyle bir kalabalık önünde oynuyorum. Bando takımımız maça inanılmaz bir hava katıyor. Seyirciyi ritimleri çok iyi yönetebiliyor ve maça müdahale edebiliyorlar. Sahaya girdiğimiz zaman onlar sayesinde ayrı motive oluyoruz. Önceki yıllara göre bu sene daha fazla seyircimiz var. Bunun gelen başarılar ve güzel oyunumuz sayesinde olduğunu düşünüyorum. Bizi destekleyen taraftarlarımıza buradan çok teşekkür ederim.
Sezona İtalyan teknik adam Roberto Santilli ile başladınız ama sonrasında yollar ayrıldı. Şu an Mustafa Kavaz ile çalışıyorsunuz? Sezon devam ederken yaşanan antrenör değişikliği sizi nasıl etkiledi?
Sezona Roberto Santilli ile başladık ve sonunu getiremedik. Şimdi Mustafa Kavaz ile çalışıyoruz zaten kendisiyle iki senedir çalışıyoruz ve takımı başarılı bir şekilde yönetiyor. Onunla çalışmaktan keyif alıyorum, bana çok yardımcı oluyor. Takım olarak da keyif aldığımızı söyleyebilirim bunu çok net görebiliyorum. Çalışmalarımız gayet iyi gidiyor, en iyi şekilde takımı yönetmeye çalışıyor. Takım olarak konsantre bir şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Yavaş yavaş Milli Takım sezonuna yaklaşıyoruz. Bu sezon Dünya Şampiyonası’nda oynayacaksınız. Jenerasyonu nasıl buluyorsun, sezon için heyecanlı mısın?
Geçen sene oynadığımız turnuvalarda çok iyi işler yaptık. Bizden beklenilmeyen şeyleri başardık. Sırbistan’ı geçebilseydik farklı şeyleri konuşuyor olabilirdik. Sırbistan yıldızlara sahip bir takımdı ve biz çok genç oyunculara sahibiz. Biraz daha tecrübelenmemiz gerekiyor. Çok iyi bir jenerasyona sahibimiz, önümüzdeki Dünya Şampiyonası’ndan beklentim çok yüksek. Bunu laf olsun diye söylemiyorum. Çok yüksek seviyede oyuncularımız var. Gelecek başarıların sinyalini geçtiğimiz turnuvalarda verdik.
Yurtdışında forma giymeyi düşünüyor musun? Beğendiğin ve takip ettiğin ligler var mı?
Yurtdışında oynama hayalim var. Elbette yurtdışında oynamak ve tecrübe kazanmak istiyorum. Polonya ve İtalya Ligi’ni yakından takip ediyorum.
Bu sezon en iyi oynadığın maç?
Spor Toto ile sezon başında oynadığımız kupa maçı.
Voleybol dışında takip ettiğin sporlar var mı?
Güreş, Tenis, Boks ve Basketbol.
Kariyerinde aldığın en iyi tavsiye?
Babamdan aldığım prensiplerinden taviz verme.
En etkilendiğin salon?
Geçtiğimiz yaz Milli Takım ile Polonya’da oynadığımız salon.
En sevdiğin şarkıcı?
Ozuna.
En sevdiğin yemek?
Hepsi.
Comments are closed.