Voleybolumuzun Bugünü ve Yarını

Türkiye deplasmanlı 1. 2. ve 3. liglerindeki (AROMA Voleybol ligleri) kulüplerin yapılarını incelediğimde 2008-2009 sezon başı itibarı ile Türkiye liglerine 122 takım katılacağını beyan etmişlerdir.

122 takımın
34’ü Belediye takımları
39’u Kamu kuruluşları takımları
26’sı Özel sektör veya Sponsor destekli takımlar
23’ü ise Gençlik kulüplerinin takımları olduğu bir gerçektir.

122 takımdan 73‘ü yani takımların %60’ı belediye ve kamu kuruluşlarının takımları olduğu (Bölgesel lig takımlarında belediye veya kamu takımları oranı bir hayli fazladır) hatta diğer kulüplerin de belediyelerden malzeme, nakit para veya ulaşım gibi yardım ve destek aldıklarını düşünecek olursak voleybolumuzun daha ileriye bakabilmesi için yeni kaynaklara ihtiyacı olduğu ortaya çıkmaktadır.

Kamu kuruluşlarının ve belediyelerin voleybolun içinde olmasında ve voleybolun genel bütçesinin artmasında olumlu paylarının devam etmesi herkes gibi benimde desteklediğim bir olgu olmasına rağmen konumuz pastanın büyümesi için özel sektörün ve sponsorların voleybola çekilmesidir.

Voleybol Federasyonumuz başta Sayın Erol Ünal Karabıyık olmak üzere yönetim olarak elinden gelen çabayı göstermekte ancak kulüplerin mali yapılarının günümüz şartlarında düzelmesi zor gözükmektedir.

Mart ayından itibaren İDDAA’ya girecek olan voleybolumuzun hak ettiği payı ve oranı almasını beklerken İDDAA’nın yaratacağı etki ile sponsor gelirlerinin artmasına, TV yayınlarının da artarak devam etmesine, radyolarda yeni voleybol programlarının yapılmasına neden olmasını ümit etmekteyim. Ayrıca gazetelerin İDDAA eklerinde voleybol maçlarının da yer alması bile tek başına sponsorların ilgisini çekmeye yetecektir.

2009-2010 yılında kulüplerin bütçelerini oluştururken bu yılın Mart ve Nisan aylarındaki İDDAA performansını görmek her kulüp için artı bir motivasyon sağlayacaktır.
İDDAA kuponlarında belli aralıklarla da olsa yer alacak olan 2. ve 3. lig kulüplerine olanak sağlamak amacı ile futboldaki gibi düzenlemelere gidilip maç günleri hafta içine kaydırılabilir. Hafta içi maç oynamanın zorluğu belli olmakla beraber gelecek kaynağın miktarına göre bu uygulama Türkiye 1. liglerinde bile düşünülebilir.

Türkiye 1. liglerinde basın ve seyirci ilgisi mutlaka artacak, bu sene görmeye başladığımız flaş transferler devam ederken, gençler ligine de yapılacak 1-2 ufak düzenleme ile daha cazip hale getirilmesi sağlanmalıdır.

Voleybolumuzdaki pastanın büyümesinin gerçekleşmesi halinde altyapıya yatırım yapan kulüplerin yani  milli takımlara oyuncu veren kulüplerin desteklenmesi 2010’lu yıllarda dünyada söz sahibi bir voleybolcu neslinin yetişmesine katkıda bulunabilir.

Altyapılardaki en büyük sorunumuz ise eğitim ve öğretim sistemimizdeki sınav çokluğudur. 5. sınıflardan itibaren kurslara gönderilen çocuklarımız altyapılardaki eğitmenlerimizin ve kulüplerimizin en büyük sıkıntısıdır. Buna karşı çözüm üretmek çok zor olmakla birlikte tüm spor camiası belki de TMOK bir girişimde bulunmalı ve sınav çokluğu sistemi kaldırılmalıdır. 

Aroma voleybol liglerindeki naklen yayınlar diğer spor branşlarını kıskandırmaktadır. Voleybol Federasyonu bunun yanında reklam panolarının canlı yayın sırasında kullanımına izin vererek kulüplerimizi desteklemiş, kulüpler de sponsorlardan olumlu geri dönüşler almışlardır.

TV yayınlarından maddi gelir elde etmek çok uzak bir hedef değildir. Önümüzdeki yıllarda hedef Televizyonlarda izlenen voleybolun karşılığında kulüplerin maddi olarak da tatmin edilmesi olmalıdır.

Sevgi ve saygılarımla,

Dt. Karun Kovan
Şişli Spor Kulübü Voleybol Şube Sorumlusu


Haberi Paylaş

Comments are closed.