Voleybolun efsane annesi Victoria

Kasım’ın 31’inde, 32’nci yaş gününü kutlayacak olan Victoria geride bıraktığı 32 yıla muhteşem bir kariyer sığdırdı.

Geçen yıl anne olmak için ara verdiği voleyboluna bu sezon geri dönen Victoria Ravva’yı size tanıtalım istedik.
İşte huzurlarınızda güzel, zeki, sportmen, başarılı, güçlü bir annenin hikayesi…. Victoria Ravva.
 
Victoria Ravva kimdir?
 
Victoria Ravva 31 Kasım 1975 Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te dünyaya geldi. Çocuk yaşta voleybola başlayan Victoria, 14 yaşındayken Azerbaycan’a taşındı. Orda 5 yıl boyunca küçükler voleybol takımında ve milli takımında forma giydi. Bunların dışında o zamanki USSR (Sovyetler Birliği) milli takımının da birçok kez formasını giyen Victoria milli takımlar macerasına bu şekilde başlamış oldu.
 
Ravva için zıplama tahtası: Türkiye
Victoria Ravva’nın yolu bir çok yıldız voleybolcu gibi Türkiye’den geçti. Profesyonel kariyeri 17 yaşındayken ilk olarak Türkiye’de başlayan Ravva, Vakıfbank Güneş Sigorta’da iki sene oynadı ve bu iki senelik kariyerinde bir Türkiye Kupası Şampiyonluğu yaşadı. Transfer etmek için birçok takım sıraya girmişti. Ama Victoria kararını vermişti. Çok gençti ve herkes ‘hangi takıma gidecek’ diye merak ederken o çoktan Fransa biletini almıştı. 
 
Fransa gitmek ve yıldız olabilmek
Victoria 1995 yılında Fransa’nın RC Cannes takımına transfer oldu ve kendisi için yeni bir sayfa açtı. Çocukluğundan beri çok fazla ırk ve milliyetten insanlarla yakın olan Victoria, Fransa’da adaptasyon problemi pek çekmedi. Öyle ki çok zaman geçmeden Cannes takımının en kilit oyuncularından biri durumuna geldi ve bu yüzdendir ki 12 yıldır bu takımın formasını giyiyor. 
Cannes takımıyla 2002 ve 2003 yıllarında Avrupa şampiyonluğuna erişen Victoria Ravva voleybol tarihinin sayfalarında adının  fazlasıyla yazdırmıştı.
En son olarak da 2004 yılında Tenerife’de Indesit Şampiyonlar Ligi’nde turnuvanın en iyi hücum oyuncusu seçildi. Ve şöyle bir açıklama yaptı: “Benim bir oyuncu olarak hücum yeteneğim kesinlikle özgün. Öyle ki hiçbir rakibim bunu okuyamıyor, anlayamıyor. Ama benim geçtiğimiz yıllardaki başarılarımın asıl nedeni mental olarak güçlü olmamda yatıyor.”
Victoria’nın babası ona Gürcistan’da çocukluğundan beri başarının çalışmaktan geçtiğini adapte etmiş. Öyle ki babasının bu çalışma anlayışına tamamen inanan Victoria, halen günde iki kez idman yapıyor. 
 
Victoria ve RC Cannes: Bir Aşk Hikayesi
Bu gerçek bir voleybol hikayesi hatta bir aşk hikayesi sonu gözyaşlarıyla bitiyor. Victoria Ravva ve takımı 2002-2003 yıllarında Avrupa Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuna erişmişlerdi. 2006’da ligde yine fırtına gibi esen Victorialı Cannes Şampiyonlar Ligi finalinde İtalyan takım Pallavolo Sirio Perugia’ya kaybetti. İşin acıklı tarafı Victoria’nın yine turnuvanın En Değerli Oyuncu Ödülünü almasıydı. Bu Victoria’yı başarılı oldukları takdirde sevindirecekken böyle bir durumda onu daha da yıktı. Ödülü alırken üzüntüsünü saklamaya çalışan Victoria’nın yanakları o kadar kızarmıştı ki herkes onun içindeki yaşadığı bu hüznü yüzünden okuyabiliyordu. Victoria, Cannes takımının başkanının yanına gitti ve başkan Anny Courtade Victoria’nın elini tutup podyuma götürdü ve diğer oyuncularının üzüntüsünü paylaşmak istedi. İşte on yıllık bir beraberlikti bu iki saygın ismin arasındaki.
Ravva duygularını şöyle dile getirmişti: “Bu kabullenmesi çok zor bir durum. Biz burada, kendi seyircimiz önünde, bu üçüncü şampiyonluğumuzu kazanmamız gerekiyordu. Ben gerçekten bunu bir zaferle bitirmek istiyordum.” Mavi-sarılı formayla (RC Cannes) 10 yıllık kariyerini bitecek olan büyük şampiyonun sözleriydi bunlar. Victoria gerçekten bu formaya aşıktı.
 
Victoria neler yapıyor?
Alex Jioshyi ile evli olan Ravva, Cannes’da antrenörü ve eski bir arkadaşı olan Yan Fang ile bir restoran işletiyor. Diğer taraftan ara verdiği voleyboluna geri döndü bunun dışında da geziyor, kitap okuyor ve bağış kampanyaları düzenliyor, yetim çocuklarla ilgileniyor.

Victoria Ravva aşık olduğu şeyi, yani voleybola ara vermesinin nedeni sadece ‘anne’ olma isteği. Ama anne olduktan sonra büyük şampiyonların içlerindeki aşk ve tutku tekrar alevlendi ve Cannes’a takım arkadaşları ile sahaya geri döndü.

Çünkü büyük takımların ölmediği gibi büyük oyuncular da ölmez. Cannes takımı onu sabırsızlıkla beklerken o da daha fazla ayrı kalamadı voleyboldan.

O her zaman kazanmak isteyecek çünkü onun gibi büyük şampiyonlar tek bir kelimeyi bilmez…’Son’ …
 
 
Ara GÖZBEK
aragozbek@birgun.net

 


Haberi Paylaş

Comments are closed.