Voleybolun süper kardeşleri

Yeni konuklarımız voleybolcu bir aileden gelip voleybolu tercih eden Meryem-Burutay Subaşı kardeşler. Abla ve kardeş ile yaptığımız telefon görüşmesinde bizi kırmayıp sorularımıza yanıt verdiler. İlk kez duygularını ve düşüncelerini anlattılar.

Arkadaşımız Recep Ekin’in Voleybolunsesi okuyucuları için yaptığı söyleşiyi keyifle okumanız dileğiyle.

Kendinizden ve voleybol kariyerinizden bahsedebilir misiniz?
Ben Burutay Subaşı. 15.07.1990 tarihinde doğdum.
Voleybola 2001 sezonunda SGK Spor Kulübünde başladım. 2006 yılında Arkas Spor Kulübüne transfer oldum ve halen Arkas’ta oynamaktayım.

Sevdiğim yada sevmediğim antrenörler diye ayrım yapmak yanlış olur fakat babam İsa Şubaşı’nın yeri tabiî ki ayrıdır benim ve voleybol kariyerim için. Birde voleybola ilk başladığım dönemdeki antrenörüm Murat Uzgit’i de unutmamak gerekir.

Arkas Spor ve Milli takım kariyeriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Toplamda 200 kez yıldız-genç ve A Milli takım formalarını giydim. Milli Takımlar bazında 2004-2005 Genç Erkekler Balkan Şampiyonası 4.lüğü, 2005-2006 Yıldız Erkekler Balkan Şampiyonası 4.lüğü, 2006-2007 Yıldız Erkekler Balkan Şampiyonası 2.liği, 2006-2007 Yıldız Erkekler Avrupa Şampiyonası 9.luğu, 2007-2008 Yıldız Erkekler Balkan Şampiyonası 3.lüğü, 2007-2008 Genç Erkekler Avrupa Şampiyonası 10.luğu derecelerim var.

Arkas Spor Kulübü’yle yaşadığım başarılar ise 2006-2007 Yıldız Erkekler Türkiye şampiyonluğu, 2007-2008 sezonunda Genç Erkekler Türkiye şampiyonluğu, 2009-2010 Avrupa Challenge Kupası şampiyonluğu oldu. Son olarak da bildiğiniz gibi Avrupa Şampiyonlar Ligi dörtlü finalinde mücadele edeceğiz (2011-2012).

Yıldız ve genç Türkiye şampiyonalarında 3 kez üst üste ’en skorer oyuncu’ ödülünü aldım. 2007-2008 yıllarında Balkan şampiyonalarında Milli takımla ’en skorer’ oyuncu ödülünü aldım. Birde Liseler Dünya Şampiyonasında dünya 6.lığı başarımız var.

Unutamadığınız maçlar hangileriydi?
Yıldız Milli takımla Avrupa Şampiyonasında ev sahibi takımla oynadığımız maçı unutamam. 3-2 kazanmıştık ve çok sert bir maç olmuştu, ben de o maçta tek başıma 38 sayı almıştım. Dolayısıyla unutamadığım bir maç oldu benim için 🙂 e tabii son oynadığımız şampiyonlar ligindeki Rusya maçını da unutmam mümkün değil. Deplasmanda 3-0 yenildiğimiz takıma kendi sahamızda da 2-0 yenilirken harika bir dönüşle 4 seti de alıp maçı kazanmak hayatım boyunca unutamayacağım kadar güzeldi 🙂 sanırım sadece benim için değil tüm voleybol camiası için de unutulmayacak bir maçtı.

Voleybol dışındaki hayatınız nasıl geçiyor?
Voleybol dışında bana kalan zamanlarda arkadaşlarımla birlikte olmayı çok seviyorum çünkü her zaman fırsatım olmuyor. Evde olduğum zamanlarda bilgisayar ve play station oyunlarını çok seviyorum. Film izlemeyi çok sevdiğim için de her fırsatta sinemaya gitmeye çalışıyorum. Ama bunların dışında balık tutmak gibi de bir hobim var 🙂 çünkü tüm yorgunluğumu ve stresimi alıyor. Ve vazgeçemediğim şeylerden biri de araba kullanmak. Arabalara karşı çok büyük bir ilgim ve tutkum var 🙂
Herhangi bir fobim olmamasına rağmen herkes gibi bende babamdan korkuyorum biraz :)))

Maçlardan sonra ise genelde arkadaşlarımla birlikte vakit geçiriyorum. Birlikte yemek yiyip sohbet etmek bana çok iyi geliyor. Maçın stresinden uzaklaşmak biraz rahatlamak için, maçtaki komik anları konuşup eğlenmek de çok keyifli oluyor.

8 numaranın bir anlamı var mı?
Ben bu zamana kadar hep ’8’ numarayı giydim. Bizim ailemiz için önemli ve özel bir numaradır. Çünkü babamın voleybol oynadığı donemde de giydiği tek forma numarasıdır ’8’. Biz de bu geleneği sürdürüyoruz iste 🙂

MERYEM SUBAŞINI TANIYALIM?

Kendinizden ve voleybol kariyerinizden bahsedebilir misiniz?
26.05.1987 tarihinde doğdum. Bizim ailemizde genetik olduğu için çok da zor olmuyor tercih yapmak 🙂 Voleybolcu anne-babanın voleybolcu çocuklarıyız biz 🙂 Ben 1996-1997 yıllarında ilkokul 4. sınıftayken başladım voleybola. 1999 yılında da Ankara Numune Spor Kulübüne transfer olmakla başladı aslında voleybol hayatım. Bu sezona ise Konya Ereğli Belediyesi Spor Kulübünde başlayıp kiralık olarak Diyarbakır Dicle Üniversitesi Spor kulübüne transfer oldum. Antrenörlerim arasında ben de ayrım yapamam ama babam İsa Subaşı’nın yeri tartışılmaz tabiî ki 🙂 ve ilkokuldaki beden eğitimi öğretmenimi de unutamam. Bunların dışında tüm çalıştığım antrenörlerimin bendeki emeği sonsuzdur.

Voleybol kariyeriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Voleybola başladıktan 1 yıl sonra İlkokullar Türkiye şampiyonasında 1. olduk. Ankara’ya geldikten sonra Ortaokullar Türkiye şampiyonasında da 1. olduk. Ne şans ki Liseler Türkiye şampiyonasında da aynı mutluluğu yaşayarak 2 yıl üst üste 1. olduk ve Dünya şampiyonasına katılma hakkını elde ettik. 2004 yılında 35 ülkenin katıldığı Liselerarası Dünya şampiyonasında 8. olduk. 2001-2002 yıllarında Yıldız Milli takımlarda Balkan 2.si olduk. 2000-2001 yıllarında Numune Spor Kulübü’yle katıldığımız yas grupları Türkiye şampiyonasında 2. olduk ve ’en iyi teknik oyuncu’ seçildim.

Unutamadığınız voleybol müsabakasını anlatır mısınız?
Unutamadığım en önemli an Yıldız Milli takımla Balkan Şampiyonası final maçında sahada olduğum süre boyunca tribündeki herkesin ’Meryem Subaşı’ diye bağırmasıdır. İnanılmaz gurur vericiydi. Bir de kötü bir andır benim için ama sakatlandığım maçı unutamam 🙁 2006-2007 sezonunda TED Kolejliler Spor Kulübü’nde oynadığım dönemde, bizim için çok önemli olan Galatasaray maçını oynuyorduk. Bizim için her şey yolundaydı ve 2-0 öndeydik. Son setin sonlarına doğru smaç vurduktan sonra inanılmaz bir acıyla yerde buldum kendimi. Dizimdeki ön çapraz bağlar koptu ve benim için çok iyi giden sezonu bu sakatlık sebebiyle kapattım. Hayatımda unutamadığım maç ve en büyük şanssızlığımdır bu..
Voleybol dışındaki hayatınız nasıl geçiyor?
Benim en büyük keyfim kardeşimin Burutay’ın maçlarını izlemek 🙂 ondan daha çok heyecanlanıyorum her maçında 🙂 ama Burutay’la her şey çok keyifli benim için çünkü çok özlüyorum onu.. Onun dışında evde vakit geçirmeyi çok severim. Ama erkek arkadaşım ve arkadaşlarımla olmak da ayrı bir keyif tabii.

En büyük fobim ailemi ve sevdiklerimi kaybetmek. Uçak korkum var birazda 🙂
Maçlardan sonra çoğunlukla evde olurum. Maçı düşünmeden dinlenmeye ve rahatlamaya çalışıyorum.

Burutay gibi bende ’8’ numarayı giyiyorum ama ben bir donem 10 numarayı giydim o da annemin forma numarası olduğu içindi 🙂 sonra 8 numara daha ağır bastı ve mümkün olduğunca giyeceğim.

Bu keyifli röportaj fırsatı için Recep Ekin’e çok teşekkür ediyoruz.


Haberi Paylaş

Comments are closed.