Fenerbahçe’de basketbol oynayarak spor hayatına başlayan ve ardından voleybol antrenörlerinin ısrarı ile voleybola başlayan 1995 doğumlu orta oyuncu Bertuğ Öndeş ile Ankara kampında bir araya geldik.
Voleybola başlama hikayesinden, Arkas Spor yolculuğundan, voleybolu bıraktıktan sonra neler yapmak istediğinden ve daha fazlasından konuştuk.
Voleybola başlama hikayenizden bahsedebilir misin?
Aslında voleybola başlamadan önce basketbol oynuyordum. Basketboldan voleybola geçtim, hikayem böyle başladı diyebilirim. Basketbol oynadığımız salonda voleybol antrenörleri beni gördü ve voleybola geçmem için ısrarcı oldular. Onların ısrarları sayesinde voleybola geçtim ve oynamaya başladım. Küçük takımın son senesinde yetişebildim, orada herkes voleybol oynamaya daha erken başlamıştı. Voleybol oynamayı sevdiğim için daha çok çalışarak kendimi geliştirdim. İyi ki voleybolu tercih etmişim diyorum çünkü beni daha iyi yerlere getirdi.
Arkas Spor gibi voleybolda başarılı olan bir kulüpte forma giyiyorsun. Transfer teklifi aldığında neler hissettin?
Arkas, Türkiye’de değerli kulüplerden bir tanesi. Ben de bu takımda yer almayı ve Glenn Hoag gibi bir koçla çalışmayı çok istiyordum. Glenn Haog’un genç voleybolculara önem verdiğini benim kadar herkes çok iyi biliyor. Bunlar sayesinde buraya geldim ve onunla çalışma imkânı buldum. Takımımızda diğer antrenörlerimiz de bize çok yardımcı oluyor. Bravo, şu an takımızda yardımcı antrenör ve bizimle çok ilgileniyor. Aynı zamanda kulübün bize sunduğu şartlarda çok iyi. O yüzden bu kulübün bir parçası olduğum için çok mutluyum.
Arkas Spor’u tercih etme sebeplerinden birinin Gleen Hoag olduğunu söyledin. Gleen nasıl bir antrenör, çalışması zor bir koç mu?
Gleen, Türkiye’de en değerli hocalardan bir tanesi. Kendisi 10 seneyi aşkın süredir Arkas ile beraber çalışıyor. Türk voleybolu için de çok değerli bir hoca. Onunla çalışan sporcuların kendi kariyerleri açısından çok büyük avantaja sahip olduklarını düşünüyorum. Şu an milli takımda forma giyen isimlerin çoğu Arkas Spor’da yetişmiş isimler. Onunla beraber çalıştığım için çok mutluyum ve kendimi şanslı hissediyorum. İleriye dönük kariyer planlamamda Gleen ile çalışmak benim için çok önemli bir yerde olacak.
Efeler Ligi’nde sadece 6 yenilginiz var ve dördüncü sırada yer alıyorsunuz. Takım olarak motivasyonunuzu nasıl sağlıyorsunuz? Üzerinizde bir baskı hissediyor musunuz?
Uzun süredir voleybol oynuyorum ve bu benim mesleğim, profesyonel olarak yaptığım işim. Baskı hissedeceğim bir durum olmuyor. Sahaya çıktığımız zaman takımımla beraber karşımızda rakip kim olursa olsun savaşıp, yenmek için mücadele ediyoruz. Takım arkadaşlarımla beraber güzel bir uyum sağladık, dışarıdan da bu çok belli oluyor bence. Kötü bir maç geçirdiğimizde herkes kenetleniyor ve daha iyi nasıl katkı veririm, daha iyi bir performansı nasıl gösteririm diye düşünüyor. Oyuna sonradan dahil olan arkadaşlarımız, çıkan arkadaşların yerini aratmıyor. Kısaca takım olarak güzel bir uyum sağladık. Takım olarak başarımızın sırrının; sağladığımız bu uyum olduğunu düşünüyorum.
Voleybola ilgi gittikçe artıyor ve sosyal medya üzerinden çok fazla konuşuluyor. Neredeyse her maç en çok konuşulanlar listesinde bir voleybolcu ismi görüyoruz. Sen de maç sonralarında sosyal medyayı takip ediyor musunuz? Gelen yorumları okuyor musun?
Elbette okuyorum. Maçtan sonra biz de herkes gibi maçın fotoğraflarına, istatistiklerine bakarken ister istemez yorumları okuyoruz. Şahsım adına gelen yorumlardan çok fazla etkilenmiyorum. Yorumlar iyi ya da kötü olsun. İyi yorumlar geldiğinde elbette mutlu oluyorum ama kötü yorumları okuduğumda da neden böyle bir yorum gelmiş diyerek kendimi eleştirebiliyorum. Gelen yorum oyunumla ilgili ise bunun kritiğini yapabiliyorum.
Takımla yaptığın antrenmanlar dışında kendini geliştirmek için neler yapıyorsun?
Takımla antrenmanlarım dışında bireysel antrenmanlarıma devam ediyorum. Kendim ve hocalarımın eksik gördüğü yerlerle ilgili ekstra antrenmanlar yapıyorum. Onlar zaten ihtiyaç duyduğumuzu düşündükleri için kendileri gelip çalıştırıyor. Beslenmeme dikkat ediyorum, vitaminlerle destekliyorum. Maçımız ve yoğun antrenman programımızın olduğu zamanlar uyku düzenime ve beslenmeme ekstra dikkat ediyorum. İzin günlerimde vücudumu dinlendirmeye çalışıyorum.
İLERİDE TÜRK SPORUNA HİZMET ETMEK İSTİYORUM
Daha çok erken ama voleybolu bıraktıktan sonra neler yapmak istiyorsun? Arkas’da yıllarca forma giyen Bravo, şu an takımda yardımcı antrenör, senin böyle bir kariyer hedefin var mı?
Doğruyu söylemem gerekirse voleybolu bıraktıktan sonra kariyerime voleybol antrenörü olarak devam etmek istemiyorum. Şu an beden eğitimi öğretmenliği okuyorum. İlerleyen zamanlarda Türk sporuna basketbol, futbol, voleybol olsun yetenekli gençleri kazandırmak istiyorum. Aynı zamanda da kendime küçük bir yer açıp yine sporun içinde olabileceğim birkaç fikrim var.
Arkas Spor’un İzmir’de büyük bir taraftar kitlesi var. Evinizde sizi hiç yalnız bırakmıyorlar. İzmir’de voleybola ilgiyi nasıl buluyorsun?
İzmir’de Arkas seyircisi bizim itici gücümüz oluyor elbette. Sadece İzmir’de değil diğer oynadığımız şehirlerde de çok büyük bir destek görüyoruz. Sezonun başında Ankara deplasmanında gördüğümüz desteğe çok şaşırmıştım. AXA Sigorta Kupa Voley maçlarını Ankara’da oynamıştık ve hiç böyle büyük bir destek beklemiyordum. Geçtiğimiz günlerde Tokat deplasmanında bize karşı harika bir destek vardı. Arkas’ın isminin Türkiye çapında duyuluyor ve biliniyor olması çok güzel bir şey. Aynı zamanda voleybolun gün geçtikçe daha geniş kitlelere yayılması, sosyal medyada konuşulması ve sizin gibi sitelerinde varlığıyla haber olması voleybol adına çok güzel bir durum. Bu sayede voleybola olan ilgi artıyor. Televizyonda belki futbol kadar olamıyoruz ama başarılar arttıkça onlar kadar olacağımızı düşünüyorum.
Yurtdışında forma giyen voleybolcularımızın ismi son zamanlarda arttı. Sen de bir gün yurtdışında forma giymek ister misin?
Her sporcu yurtdışında oynamayı elbette ister. Ben de yurtdışında oynamayı çok istiyorum ve böyle bir hedefim var. İtalya Ligi şu an kaliteli liglerden biri, orada oynamayı çok istiyorum.
İki yıl önce nikah masasına oturdunuz. Evlilik nasıl gidiyor 🙂
2020 yılında Belçika’ya gittiğimizde aniden karar verdik evlenmeye. Oraya sadece gezmek için gitmiştik, evlenme fikri bir anda çıktı. Biz evlendikten sonra pandemi oldu ve düğünümüzü Haziran’dan Ağustos’a erteledik. O süreçte ben İnegöl’de oynadığım için bir süre uzak kaldık birbirimizden. Şu an Aybüke de İzmir’de olduğu için hayatın bu dönemi bizim için inanılmaz güzel geçiyor.
KISA KISA
En sevdiğin film?
Esaretin bedeli.
En son izlediğin dizi?
Kulüp ve Dexter.
Konseri olsa mutlaka giderim dediğin şarkıcı?
Eminem.
Voleybol dışında takip ettiğin spor dalları?
Basketbol, Formula 1.
Hayat motton?
Anı yaşa.
Takip etmekte zorlandığın pasörler?
Ulaş Kıyak, Selçuk Keskin, Arslan Ekşi.
Comments are closed.