Lokomotiv Kaliningrad formasıyla sezonu çifte kupayla bitiren ve Türkiye’ye Eczacıbaşı Dynavit formasıyla dönmeye hazırlanan milli voleybolcumuz Ebrar Karakurt, Rus medyasından “Championat”a milli takım ve kulüp takımındaki hedeflerinden bahsetti.
Ebrar, Lokomotiv hem Rusya Şampiyonu hem de Rusya Kupası sahibi oldu. Üstelik ikinci turnuvada MVP seçildin. Eminim Rusya Süper Ligi’ne veda etmek için bundan daha iyi bir yol düşünmek zor…
“Kesinlikle katılıyorum! Sezonu iki kupa ve MVP unvanıyla tamamlamak, veda etmek için mükemmel bir yol. Lokomotiv’de geçirdiğim her saniye benim için çok anlamlıydı ve bu bölümü böylesine büyük bir başarıyla kapatmak bana tatmin duygusu veriyor. Bu sezon, birleşip sonuna kadar savaşınca neler başarabileceğimizi gösterdi.”
Sezonun başında her şey bu kadar parlak değildi. Takımınız Efsaneler Kupası ve Rusya Kış Kupası finallerine kalamadı. Neden işler yolunda gitmedi?
“Başlangıç zordu. Yeni oyun sistemleri, yeni takım, iniş çıkışlarımız oldu… O zamanlar henüz tam olarak uyum içinde değildik. Şimdi bakınca, o yenilgilerin büyümemizin bir parçası olduğunu görüyorum. Bazen daha yükseğe çıkmak için önce düşmek gerekir.”
Sezon sonundaki şampiyonluklar, o kaçan fırsatların yerini doldurdu mu?
“Elbette. Her kupanın bir anlamı var ama sezon sonunda gelen şampiyonluk, diğer her şeyin önüne geçiyor. Bu sadece bir kupa değil, gerçekten bir takım olduğumuzun kanıtı.”
Peki, bu birkaç ayda neler değişti?
“Her şey. Birbirimize olan inancımız, ritmimiz, enerjimiz… Şunu da belirtmeliyim: Sadece bir oyuncu olarak değil, bir lider olarak da büyüdüm. Artık sadece sahada sayı almakla kalmıyor, soyunma odasında da daha fazla konuşuyorum.”
Irina Voronkova bir röportajında, geçen yılki final mağlubiyetinden sonra bu sezon takımın şampiyon olabileceğine inanmadığını söylediğini anlattı. Hatta seni özellikle kışkırtmış. Bu doğru mu?
“Evet ve şimdi, her şeyin nasıl bittiğini bildiğim için bu duruma gülümseyebiliyorum (gülüyor). Ben daha çok realistim, bazen belki fazlasıyla… Ama Irina’nın enerjisi beni ileriye itti. Sahaya her çıktığımda kafamda onun ‘Ebi, hadi bakalım!’ deyişi yankılanıyordu.”
Hangi an ya da hangi maçtan sonra Lokomotiv’in gerçekten şampiyon olabileceğini anladın?
“Dürüst olayım mı? Finalin üçüncü maçında. Elenmenin eşiğindeydik ama oyunu çevirdik. O anda anladım ki bu takım her maçı kazanabilecek güçte.”
“Rusya bana direnci öğretti”
Ebi, finaldeki gözyaşların herkesi şaşırttı. Herkes seni güçlü, hatta biraz meydan okuyan biri olarak tanır ama bu kez alışık olunmayan duygularına izin verdin. Bu tarz duyguları sık sık yaşar mısın?
“Sahada tutkulu ve biraz da çılgın biri olarak görülüyorum ama derinlerde çok duygusal bir insanım. Geçen yıl şampiyonluğa bu kadar yaklaşmışken kaybettik. Bu sezon da finalde geriye düştüğümüzde, açıkçası çoğu kişi yeniden geri dönebileceğimize inanmıyordu. Ama biz bunu başardık. Takım olarak inanılmaz bir oyun ortaya koyduk ve imkânsızı başardık. Nihayet kazandığımızda dürüst olmak gerekirse ben bile inanamadım. İşte o anda duygularım beni ele geçirdi ve ağladım. Bu an benim için gerçekten çok anlamlıydı.”
Ülke şampiyonluğunu kazandınız ve sadece bir hafta sonra da Rusya Kupası’nı. Bu zaferlerden hangisi daha zordu?
“Şampiyonluk psikolojik olarak daha yıpratıcıydı çünkü zor bir dönemden sonra geri dönmek zorunda kaldık. Kupada ise daha çok fiziksel bir mücadele verdik, o zamana kadar zaten bedenimiz tamamen tükenmişti. Yani bir final zihnimizi, diğeri ise bedenimizi sınadı.”
Ebi, bireysel istatistiklere bakıldığında, üst üste ikinci yıl da sayı üretiminde rakipsizsin. Geçen sezon 794 sayı, bu sezon ise yeni bir rekorla 849 sayı yaptın. Bu seviyeyi nasıl koruyorsun? Sırrını açıklar mısın?
“Aslında sihirli bir formül yok (gülümsüyor). Sadece çok çalışmak ve istikrarlı olmak. Her maça hazır olmak için konsantre oluyorum. File arkasında kimin olduğu umurumda değil. Tek düşündüğüm kendi sınırlarımı aşmak ve takıma elimden gelenin en iyisini vermek.”
Rusya’da geçirdiğin iki yıl hakkında ne söyleyebilirsin? Buradaki zamanından hangi anılar öne çıkıyor?
“İlk yıl alışma süreciydi, yeni bir kültür, dil ve çevre. İkinci yıl ise bir dönüm noktası oldu. Hem sporcu hem de birey olarak büyük bir gelişim gösterdim. Rusya bana dirençli olmayı öğretti ve unutulmaz anılar hediye etti.”
Bir röportajında, iki büyük hedefin olduğunu söylemiştin: Rusya şampiyonluğu kazanmak ve Olimpiyat altın madalyası. İlkini gerçekleştirdin. Peki ya ikinci hedefin? Belki de başka hayallerin de vardır?
“2024 Olimpiyatları’nda elimizden gelenin en iyisini yaptık ama dördüncü olabildik. Bu gerçekten trajikti. Ama yine de şuna inanıyorum ki biz bu uzun yolculuğun henüz başındayız. Bir sonraki Olimpiyatlara yalnızca tek bir hedefle gideceğiz: Altın madalya kazanmak. Bu, milli takım düzeyinde tartışmasız en büyük hayalim.
Kulüp düzeyinde ise Lokomotiv formasıyla elde ettiğimiz şampiyonluk benim için çok özel bir başarı. Gerçekten bunu istiyordum. Bu takıma karşı kendimi sorumlu hissediyordum, aramızda güçlü bir duygusal bağ vardı ve bunu başardığımız için gurur duyuyorum. Şimdi ise kıtasal düzeyde bir kupa kazanmak istiyorum. Şampiyonlar Ligi şampiyonu olmak istiyorum. Dünya şampiyonluğunu kazanmak istiyorum. Hayallerimin bir sınırı yok ve ben hep daha fazlasını başarmak istiyorum. Hayallerim, bana yaşam ve tutku veriyor.”